Translation of "Yabani" in German

0.003 sec.

Examples of using "Yabani" in a sentence and their german translations:

Yabani kuşları izliyorum.

Ich beobachte wilde Vögel.

Yabani tavşanlar ormanda görülebilirler.

Im Wald kann man wilde Kaninchen sehen.

Bahçenin yabani otlarını temizledi.

- Sie jätete im Garten Unkraut.
- Sie hat im Garten Unkraut gejätet.

Çayır yabani otlarla dolu.

Die Weide ist voller Unkraut.

- Hobim yabani çiçeklerin resimlerini çekmektir.
- Hobim yabani çiçeklerin fotoğraflarını çekmektir.

Mein Hobby ist es, Wildblumen zu fotografieren.

Virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda

mit wilden Tieren, die Viren tragen

Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

Der Inselflughafen ist mittlerweile von Unkraut bedeckt.

Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.

- Im Wald kann man wilde Kaninchen sehen.
- Man kann einige wilde Kaninchen im Wald zu sehen bekommen.

Burada birçok yabani çiçek vardır.

Hier gibt es viele Wildblumen.

Almanya'da hâlâ yabani ayılar var mı?

- Gibt es in Deutschland noch wilde Bären?
- Gibt es in Deutschland noch wildlebende Bären?

Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.

Es gibt viele wilde Tiere in diesem Gebiet.

Bu gül çeşidi, yabani olarak yetişir.

Diese Rosenart wächst wild.

- Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Yabani hayvanlardan korkarım.

Ich habe Angst vor wilden Tieren.

Virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

Vermeidung der Umwelt von virushaltigen Wildtieren

Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.

Mehrere Schafe des Bauern wurden von wilden Hunden gerissen.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

Über einige der massivsten und wildesten Berge in ganz Europa.

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

Im Wald leben wilde Tiere.

Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.

Ich brauche ein Gerät, um in meinem Garten Unkraut zu jäten.

Yağmur yağdıktan ve zemin nemlendikten sonra yabani otları çekmek daha kolaydır.

Wenn es geregnet hat und die Erde feucht ist, ist es einfacher, Unkraut zu jäten.

Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.

Das Gesetz ermutigte auch zur Domestizierung und Züchtung von Wildtieren.

- Bahçedeki yabani otları çekmek onun işi.
- Onun görevi bahçeden kötü otları temizlemektir.

Es ist seine Aufgabe, im Garten das Unkraut zu jäten.