Translation of "Görmez" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Görmez" in a sentence and their japanese translations:

Aşk kusurları görmez.

惚れた欲目。

Beni görür görmez, kaçtı.

- 彼は僕の顔を見ると逃げてしまった。
- 彼は私を見るやいなや走り去った。
- 彼は私を見るとすぐに逃げていった。

Polisi görür görmez kaçtı.

- 彼は警官をみるや否や走り去った。
- 彼は警官を見るや否や逃亡した。
- 警察官の姿を見て、彼はたちまち逃げ去った。

Görür görmez onu tanıdım.

- 僕は見たとたんに彼女だと分かった。
- 私は彼女に会ったとたん誰だか分かった。

Görür görmez aktörü tanıdım.

私は彼を見たとたんにその俳優だとわかった。

Görür görmez Mary'yi tanıdım.

僕は見たとたんにメアリーだとわかった。

- O beni görür görmez, gözyaşlarına boğuldu.
- Beni görür görmez gözyaşlarına boğuldu.

彼女は私の姿を見るとすぐに泣き出した。

Bunu görür görmez şöyle düşündüm:

それを見た瞬間 感じました

Köpek beni görür görmez kaçtı.

その犬は私を見て逃げ出した。

O beni görür görmez kaçtı.

- 彼は私を見るやいなや逃げ去った。
- 私の姿を見るやいなや、彼は逃げ出した。

Bu plastik, yangından zarar görmez.

このプラスチックは火によって損傷を受けない。

Onu görür görmez gülmekten kırıldım.

彼を見たとたん私は吹き出した。

Köpeği görür görmez kedi kaçtı.

犬を見ると猫は逃げ出した。

- Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Kız annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.

その女の子は母親を見るやいなやわっと泣き出した。

Onu görür görmez haberi ona söyleyeceğim.

- 次においでの時に、電話をして下さい。
- 彼に会ったらすぐにニュースを知らせるよ。

Kız bir canavar görür görmez kaçtı.

その少女は怪物の姿を見るやいなや逃げ出した。

Çocuk annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.

その子はお母さんを見るやいなやワッと泣き出した。

Köpek beni görür görmez, havlamaya başladı.

その犬はおれを見たとたん吠え出した。

Gözlüğüyle bile, o çok iyi görmez.

彼はめがねをかけていても物がよく見えない。

O onu görür görmez benzi attı.

彼はそれを見るや否や青くなった。

O beni görür görmez ağlamaya başladı.

彼女は私の姿を見るとすぐに泣き出した。

O, onu görür görmez rengi soldu.

彼女を見たとたんに、彼は真っ青になった。

O beni görür görmez kaçmaya başladı.

私を見るとすぐに、彼は逃げ出した。

Jack onu görür görmez ağlamaya başladı.

ジャックは彼女を見るとすぐにワッと泣き出した。

Çocuk annesini görür görmez, ağlamayı kesti.

- その子供はお母さんを見るとすぐに泣きやみました。
- その子どもはお母さんを見るとすぐに泣き止みます。
- その子供は、母親を見るとすぐに泣きやみました。

O bir polis görür görmez kaçtı.

彼は警官を見るとすぐ、逃げた。

O, beni görür görmez ağlamaya başladı.

彼女は私の姿を見るとすぐに泣き出した。

Maymun onu görür görmez onun omuzlarına sıçradı.

その猿は彼を見つけるとすぐに彼の肩の上に乗ってきた。

Köpek beni görür görmez bana doğru koştu.

犬は私を見るなり私に走り寄った。

O beni görür görmez bana doğru koşmaya başladı.

- 彼女は私を見るとすぐに私の方に走り出した。
- 彼女は私を見つけるとすぐに私の方へ走り出した。
- 私を見つけるやいなや彼女は私のいる方へ駆け出した。

Bob kılık değiştirmiş olsa da görür görmez tanıdım.

ボブは変装していたけれども、一目で彼と分かった。

Bu e-postayı görür görmez lütfen hemen cevapla.

このメールを見たらすぐに返信をください。

O beni görür görmez bir gülümseme ile beni selamladı.

私を見るやいなや、彼女は笑顔で挨拶をした。

Yoğun bir hayat yaşadığı için, o genellikle ailesini görmez.

- 彼は忙しい生活の中で家族と会うことがない。
- 忙しい生活を送っているので、彼は普段家族に会うことはない。

Fethedilenler her zaman hatalıdır. Tarih, onların yenilgilerinden başka hiçbir şeyi görmez.

征服された側が常に悪いのだ。歴史は彼らが敗北したということしか考慮しない。

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

専門家は この凶暴な虫も 人を襲う気はないと言います