Translation of "Elbiseleri" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Elbiseleri" in a sentence and their japanese translations:

Onun elbiseleri yıpranmış.

彼の衣服は着古されている。

O, mavi elbiseleri sever.

- 彼女は青いドレスが好きだ。
- 彼女は青いワンピースが好きです。

Onlar aynı elbiseleri giydiler.

彼女らはどこを見ても同じドレスを着ていた。

John elbiseleri hakkında kayıtsız.

ジョンは全く服装に無頓着だ。

Sana istediğin elbiseleri alacağım.

あなたの好きなどんな服でも買ってあげよう。

Laura elbiseleri hakkında çok özel.

ローラは自分が着る着物には特にうるさい。

Her zaman pahalı elbiseleri alıyor.

彼女はいつも高価な服を買ってばかりいる。

Onun elbiseleri her zaman demode.

彼の服装いつもださい。

Elbiseleri değiştirmek için eve gittim.

- 着替えをするために家に帰った。
- 着替えに家に帰った。
- 着替えに家に戻ったのよ。

Bir insanı elbiseleri ile yargılamamalısın.

服装で人を判断してはいけない。

John elbiseleri hakkında çok dikkatsiz.

- ジョンは着るものには大変無頓着です。
- ジョンは全く服装に無頓着だ。

Onun elbiseleri çok ucuz malzemeden yapılmıştır.

彼女の服はとても安っぽい生地でできていた。

Onun elbiseleri her zaman kötü kokar.

彼の服はいつもいやなにおいがする。

Elbiseleri ve çarşafları yıkamak benim işimdir.

洗濯は私の仕事です。

O, kız kardeşinin giydiği aynı tür elbiseleri giyer.

- 彼女は姉が着るのと同じ種類の服を着ている。
- 彼女はお姉さんが着るのと同じ種類の服を着る。

Tom'un çoğunlukla hangi elbiseleri giyeceğini seçmede sorunu var.

トムはしょっちゅう着る服を選ぶのに苦労している。

Hangi elbiseleri giymemiz gerektiği hakkında özel kurallar yok.

服装に関する特別な規則はない。

Yarın randevuma gitmek için hangi elbiseleri giymem gerektiğini düşünüyorsun?

- 明日のデート、どっちの服を着て行けばいいと思う?
- 明日のデート、何着て行けばいいと思う?

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.

わたしは服を着られないたくさんの人と、誰にも着られないたくさんの服を見た。

Tom uzun süre elbiseleri yıkamadı bu yüzden giymek için yeterince temiz bir şey olup olmadığını görmek için kirli elbiselerini araştırdı.

トムはしばらく服の洗濯をしていなかったので、なんとか着られる程度にきれいなのがないかと思い、汚れた服の山をかき分けて探した。