Translation of "Büyükbabam" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Büyükbabam" in a sentence and their japanese translations:

Büyükbabam Osaka'lıdır.

祖父は大阪の出身です。

Büyükbabam Osakalı.

祖父は大阪の出身です。

Büyükbabam savaşta yaralandı.

祖父は戦争で負傷した。

Büyükbabam doksanlı yaşlarında.

祖父は90歳代である。

Büyükbabam çok yavaş konuşur.

おじいさんはとてもゆっくりと話す。

Büyükbabam kitap okumayı sever.

おじいちゃんは本を読むのが好きだ。

Büyükbabam kendi mobilyasını yapardı.

私の祖父は自分の家具は自分で作ってましたね。

Benim büyükbabam kısmen Hintliydi.

私の祖父はインド人の血を引いていた。

Büyükbabam üniversiteye gireceğimi umuyor.

私のおじいちゃんは私が大学に行くことを望んでいる。

Büyükbabam bize eski şeylerden bahseder.

祖父は昔の話をしてくれます。

Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.

- 祖父はよく自分で家具を作ったものだ。
- 私の祖父は自分の家具は自分で作ってましたね。

Büyükbabam beş yıl önce öldü.

祖父は5年前に他界した。

Beni bugünkü durumuma büyükbabam getirdi.

祖父が私を今日の私にしてくれた。

Şirketi bugünkü durumuna büyükbabam getirdi.

祖父が会社を今日ある姿にした。

Büyükbabam öleli on yıl oldu.

祖父が死んで10年になります。

Büyükbabam başını salladı ve gülümsedi.

祖父は私に向かってうなずき、微笑みかけた。

Büyükbabam yaşlandığı için emekli oldu.

祖父は年を取ってきたので引退した。

Büyükbabam İkinci Dünya Savaşı'nda öldü.

- 私の祖父は、第二次世界大戦で亡くなりました。
- うちのじいちゃんは、第二次世界大戦で死んだんだよ。

Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.

祖父はステッキがないと歩けない。

Bilakis, büyükbabam eskisinden daha mutlu görünüyor.

どちらかと言えば、私の祖父は以前より幸福そうだ。

Büyükbabam üç yıl önce vefat etti.

祖父は3年前に亡くなりました。

Büyükbabam önümüzdeki yıl emekli olmayı planlıyor.

祖父は、再来年引退する予定です。

Büyükbabam 90 yaşında ve çok canlı.

祖父は90歳でとても元気です。

Büyükbabam her zaman bu sandalyede oturur.

祖父はいつもこの椅子に座る。

Yalnızken, büyükbabam bazen kendi kendine konuşur.

祖父はひとりでいると、ときどき独り言を言う。

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever.

私の祖父は早朝、散歩するのが好きです。

Hem büyükbabam hem de büyükannem öldü.

私の祖父も祖母も亡くなっている。

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.

私の祖父は89歳までいきました。

Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.

私は祖父によってロバートと名付けられました。

Büyükbabam hayatında asla bir doktora danışmadı.

うちのおじいさんは生まれてから医者にかかったことがない。

Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.

祖父は今でも新思想を吸収しようと努力しています。

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.

- 僕のおじいちゃんは、ふつうは6時に朝食をたべる。
- 僕のおじいちゃんは、普通は6時に朝食をとる。

Büyükbabam o gece onun son nefesini verdi.

私の祖父はその晩息をひきとった。

Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.

- 祖父は私に誕生日の贈り物をくれた。
- 祖父が誕生日プレゼントをくれた。
- おじいちゃんが誕生日のプレゼントをくれました。

Ayrıca benim çok sevdiğim bir de büyükbabam vardı.

また 僕には 大好きな じいちゃんがいました

Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra ölmüş.

祖父は私の誕生のすぐ後に死んだ。

Büyükbabam seksen yaşında bir hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

祖父は80歳のときに病気で亡くなりました。

Büyükbabam her zaman, şu ya da bu nedenle söyleniyor.

祖父はいつも何やかやぶつぶつ不平を言っていた。

Büyükbabam seksen yaşın üzerindedir fakat o iyi bir yürüyücüdür.

祖父は80を越えていますが、足はいたって達者です。

Büyükbabam kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkmayı bir kural haline getirdi.

私の祖父は朝食前に散歩するのを常としていた。

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.

祖父は静かな余生を送りたいと思っている。

- Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Yaşından dolayı, büyükbabam iyi duymaz.

祖父は年のせいで耳がよく聞こえない。

Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.

祖父は毎朝適度の運動をしているので丈夫です。