Translation of "Kendilerini" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Kendilerini" in a sentence and their japanese translations:

BuzzFeed kendilerini

驚きや喜びの声を挙げてくれました

kendilerini böyle övmeye,

また それを自慢しなければ いけなくなったり

Kendilerini süslemeye başladılar.

身体装飾を始めたのです

Kendilerini dik tutamıyorlar.

体重を支えて立つことが できないため

Kendilerini gölgelerde sakladılar.

彼等は暗がりに身を隠した。

İnsanlar kendilerini yıkamalılar.

人は体を洗うべきである。

Güneşte kendilerini kuruladılar.

彼らはひなたでからだをかわかしていた。

Nehirde kendilerini yıkadılar.

彼らは川で身体を洗った。

Ve kendilerini vermeleri istendi.

心に何が浮かんでも 身を任せるように言われています

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

誰もがアナに 自分を重ねていました

Onlar kendilerini silahlarla silahlandırdılar.

彼らはライフルで武装していた。

Habere şaşırmaktan kendilerini alamadılar.

彼女らはその知らせに驚かざるを得なかった。

Kendi kendilerini tedavi etmeye çalışıyorlardı.

しばしば 抗うつ剤の服用に到りますが

Hata olduğu için kendilerini suçladılar.

彼らは間違ったことに対して自らを責めた。

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını anlatmalıyız.

- 自分を守る方法を子供たちに教えるべきだ。
- 私達は自分を守る方法を子供達に教えるべきだ。

Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler.

- 彼らは円陣を作った。
- 彼らは輪になった。
- 彼らは円陣を組んだ。

Sorun sadece kendilerini düşünüyor olmaları.

困ったことに、彼らは自分たちのことしか考えません。

Bazı bitkiler kendilerini soğuğa uyduramıyorlar.

ある種の植物は寒さに順応できない。

Kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan

農村には 高齢者ばかりが残され

İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.

人間は自らを守るために住居を考案した。

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretmemiz gerek.

- 自分を守る方法を子供たちに教えるべきだ。
- 私達は自分を守る方法を子供達に教えるべきだ。
- 私たちは、身を守る方法を子供たちに教えるべきです。

Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.

盗賊達は待っていた車で逃亡した。

Hamam böcekleri gün boyunca kendilerini gizler.

ゴキブリは昼間は身をひそめている。

Çocuklar çok geçmeden oyunda kendilerini kaybetti.

子供たちはすぐにそのゲームに夢中になった。

Siyahi ve Latinlerin, kendilerini canavar ilan eden,

ヒップホップ文化を形成したと言い そしてその文化の暗流はいまだに

Kadınların sadece yüzde ikisi kendilerini güzel buluyordu.

自分のことを美しいと感じる女性は 全体の2%だということです

Ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

脅威を感じた時に 自分を守るだけだ

Ve kendilerini karşı görüşün rakibi olarak tanımlarlar.

人は意見の異なる相手を否定することで 自分を確認します

Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

日本人は、自分と自分の属している集団を同じものと考えがちだ。

Onlar, oğullarının vahşi davranışlarıyla kendilerini rezil hissettiler.

彼らは息子の乱暴なふるまいを恥ずかしく感じた。

Bu zararlı risklere kendilerini ne kadar maruz bırakırlarsa

若者はリスクを経験するほど

İnsanlar yanlış bir şey yapmadıklarına kendilerini ikna ederken

その否認が人種差別的な法律を 50年もの間 まかり通し

Öğrencilerin teker teker ayağa kalktılar ve kendilerini tanıttılar.

生徒たちは1人ずつ立ち上がり自己紹介した。

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

‎朝焼けの中でくつろぐ ‎ワモンアザラシ

Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.

この殺し屋の危険度を 高めるのは身を隠す能力です

Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.

若い人は老人より早く何にでも慣れる。

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.

なんでも人のやることをコピっている人は、何も考えていないんだろうな。

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

‎アメリカクロクマは ‎冬眠前に繁華街を訪れる

Üç öğrenci kısa konuşmalar yaptılar ve kendilerini ve de ülkelerini tanıttılar.

- 3人の生徒が短いスピーチを言い、自己紹介をしたり自分の国について話した。
- 3人の生徒が簡単に挨拶をして、自分自身や自分の国のことを紹介した。

Onlar kendilerini balıkçı olarak kamufle etti ve bir tekne ile kaçtı.

彼らは漁師に変装し船に乗って逃げた。

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.

数人の若い技師が雇われ、彼らは新しいコンピューターの開発に専念した。

Benim bildiğimden çok daha fazla bilen matematikçiler kendilerini açıkça ifade edemedikleri zaman bundan hoşlanmam.

私よりも物知りな数学者が自分のことをはっきりと表現できていないのを見るのは心地の良いものではない。