Translation of "Annemin" in Japanese

0.031 sec.

Examples of using "Annemin" in a sentence and their japanese translations:

- Bu annemin bir resmidir.
- Bu, annemin fotoğrafı.

これが私の母の写真です。

Annemin söylediği doğruydu.

お母さんの言ったことは本当だった。

Annemin söylediğini dinlemeliydim.

- 母さんの言うことを聞いておけばよかった。
- 母の言葉に従っておくべきだった。

- Ben annemin örneğini izledim.
- Ben, annemin izinden gittim.

私は母を手本にした。

Annemin yüzünü hâlâ görebiliyorum.

別れた母の顔がまだ目にのこっている。

Ben annemin yanına koştum.

私は母に駆け寄った。

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

母の体のことが心配です。

İşte annemin pişirdiği balık.

これは私の母が焼いた魚です。

Annemin pastayı sakladığını gördüm.

私は母がケーキを隠すのを見た。

Bazen annemin rüyasını görüyorum.

私は、母の夢をときどき見る。

Annemin varlığında bundan bahsetme.

お袋の前ではそのことに触れるな。

Annemin, teyzemin en büyük endişesi

私の母や叔母が最も恐れていたのは

Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem

母の家で誰かがくしゃみをしたら

Annemin mutfağı temizlemesine yardım ettim.

私は母が台所を掃除するのを手伝った。

Annemin hazırladığı akşam yemeğinden hoşlandık.

母が作ってくれた食事をおいしく食べた。

Annemin beni dörtte uyandırmasını istedim.

私は母親に、4時に起こしてくれるよう頼んだ。

O, annemin halini hatırını sordu.

彼女は私の母の様子を聞いた。

Annemin dört erkek kardeşi var.

母には4人の兄弟がいます。

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

母親の機嫌が悪いのは一過性だ。

Annemin ne zaman döneceğini bilmiyorum.

母がいつ戻るかは分かりません。

Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.

母方の祖母は大阪に住んでいる。

O annemin halini hatırını sordu.

- 彼は私の母の様子を聞いた。
- 彼は私の母の安否を尋ねた。

Annemin bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.

私は母が皿を洗うのを手伝った。

Annemin bana alfabeyi öğrettiğini hatırlıyorum.

母が私にアルファベットを教えてくれたことを覚えています。

Annemin kızken güzel olduğunu söylerler.

私の母は娘のころ美人だったと言われている。

Annemin yemek pişirmesine yardım ettim.

私の母の料理を手伝った。

O, annemin yaptığı bir şey.

これは母の作品の一つです。

Annemin evlendiğimde bana verdiği budur.

これは私が結婚した時に母がくれたものです。

- Bu yemekler bana annemin mutfağını hatırlatıyor.
- Bu yemekler bana annemin yemek pişirmesini hatırlatıyor.

この料理を食べると、おふくろの味を思い出します。

Dayı Tom benim annemin erkek kardeşidir.

トムおじさんは母の弟だ。

Annemin doğum günü için zamanında döneceğim.

母の誕生日に間に合うように帰ります。

Ben evlenene kadar annemin yaşayacağını umuyordum.

私が結婚するまで母親を生かしておきたかった。

Annemin ehliyeti var fakat araba sürmez.

母は運転免許証を持っているが、運転はしない。

Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.

私は母が歌を歌うのを聞いたことがない。

Ben annemin kısa sürede iyileşmesini istiyorum.

私は早く母に元気になってもらいたい。

Annemin çok fazla acı çektiğini görebiliyordum.

お母さんがとても痛がっているのが分かった。

Annemin hastalığı, beni toplantıya katılmaktan alıkoydu.

母が病気なので私はその会合に出席できなかったのです。

Annemin ehliyeti var, ama o araba sürmez.

母は運転免許証を持っているが、運転はしない。

Annemin ütülemekle meşgul olduğu birkaç gömlek buldum.

母はワイシャツのしわをアイロンでのばすのにいそがしかった。

Bu, annemin bana satın aldığı tek kimono.

これは、母が買ってくれたたった一枚の着物です。

Annemin yazarla ilgili iyi bir fikri var.

母はその作家を高く評価している。

Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.

母はダイヤの指輪を手放す他なかった。

Annemin mükemmel bir ev kadını olduğunu düşünüyorum.

私の母は主婦のかがみだと思う。

Bu, ben ortaokuldayken annemin bana öğrettiği bir söz.

僕の母さんが 中学生のときに 教えてくれた言葉です

Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da

母のシアーズデパートのカタログに写っている モデルのスケッチをしたり—

Annemin yardımı sayesinde bir dağ bisikleti satın alabildim.

母親の援助のおかげで、私はマウンテンバイクを買うことができた。

Akşam yemeğinden sonra annemin bulaşıkları yıkamasına yardım edeceğim.

私は母が夕食後皿を洗うのを手伝おう。

Babamın ve annemin orada büyük bir çiftliği var.

私の父母は、そこに大きな農場を持っている。

Annemin tarafından dedem yarın 60. doğum gününü kutluyor.

- 母方の祖父は明日還暦を迎える。
- 明日は母方の祖父の還暦祝いをする。
- 明日は母方の祖父の還暦のお祝いをする。

Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.

私の母語は私の母からの最も美しい贈り物です。

- Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
- Anneannem Osaka'da yaşıyor.

母方の祖母は大阪に住んでいる。

Şimdiye kadar yediğim en iyi kekler, annemin pişirdikleridir.

今まで食べた中で一番のケーキは、母が作ってくれたケーキだ。

Dün akşam odamı temizlerken tesadüfen annemin eski bir fotoğrafını buldum.

昨晩部屋を掃除しているうちに、たまたま母の昔の写真が出てきた。

Ve 2,2 km ötede yaşayan babam ve üvey annemin evine gider

私が向かうのは 2.2km離れた 実の父と義理の母の家でした