Translation of "Dolara" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Dolara" in a sentence and their japanese translations:

Yenimi dolara çevirdim.

手持ちの円をドルに替えた。

Yen'i dolara nerede çevirebilirim?

どこで邦貨をドルに変えられるか。

Onu on dolara sattım.

それを10ドルで売った。

Kayıp 100 dolara ulaştı.

損失は合計100ドルになった。

Toplam 100 dolara ulaştı.

総計は100ドルになった。

Onu on dolara aldım.

- 私はそれを10ドルで買った。
- それを10ドルで買った。

Kitabı on dolara aldım.

私はその本を10ドルで買った。

Kayıp 2,000,000 dolara ulaştı.

損失は200万円にのぼった。

Kayıp 1,000,000 dolara ulaştı.

損害は100万ドルにのぼる。

- On dimen bir dolara eşittir.
- Yüz sent bir dolara eşittir.

10セントの10倍は1ドルである。

Fiyatı on dolara indirebilir misiniz?

10ドルにまけられますか。

Kâr üç milyon dolara varacak.

利益は300万ドルになるでしょう。

O, onu beş dolara aldı.

彼はそれを5ドルで買った。

Onun evi 10,000 dolara satıldı.

彼の家は1万ドルで売られた。

O evini 50000 dolara sattı.

彼は家を5万ドルで売った。

İhracatımız 30 milyar dolara yükselmiştir.

輸出は300億ドル増加した。

Eski arabamı 100 dolara sattım.

- 私の中古車は100ドルで売れた。
- 前の車は100ドルで売ったんだ。

Onun borcu 100 dolara geldi.

彼の借金は100ドルに達した。

Kayıp on milyon dolara varıyor.

損害は総計1千万ドルになる。

Bana radyoyu on dolara aldı.

彼はそのラジオを10ドルで買ってくれた。

Kullanılmış arabamı 100 dolara satabildim.

私の中古車は100ドルで売れた。

O, üç dolara mal olmaktadır.

- 3ドルです。
- 3ドルかかります。
- 3ドルするよ。

Biz arabayı 12,000 dolara aldık.

私達はその自動車を12、000ドルで買った。

Burada yen'i dolara çevirebilir miyim?

円をドルに両替できますか。

Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.

彼の借金は総計2000ドルにのぼる。

- Bu tükenmez kalemi iki dolara satın aldım.
- Bu tükenmez kalemi iki dolara aldım.

このボールペンは2ドルで買った。

Sel hasarı on milyon dolara ulaştı.

出水の被害は1000万ドルに達している。

Sana söz verdiğim 3000 dolara güvenebilirsin.

君に約束した3、000ドルをあてにしてもいいよ。

Her biri beş dolara elmalar satarlar.

- リンゴは1個5ドルで売っている。
- リンゴは一個5ドルで売られている。

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak.

パリまで飛行機で500ドルかかるでしょう。

En az beş dolara mal olur.

それは少なくとも5ドルはするだろう。

Onun 300 dolara mal olacağını hesapladım.

- それは300ドルかかると私は算定した。
- 私の見積もりでは、それは300ドルかかるだろうということだった。

Fazladan bir on dolara ihtiyacımız olacak.

- 私達は余分に10ドルが必要になろう。
- 私たちは余分に10ドル必要だ。

Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.

私はそれを約12ドルで買った。

Onun borçları iki milyon dolara varıyor.

彼の借金は200万ドルに達している。

On bin yeni dolara çevirmek istiyorum.

私は1万円をドルに替えたい。

İstediğim ceket üç yüz dolara fiyatlandırıldı.

私が買いたかったコートは300ドルの値段がついていた。

Eski televizyon seti 10 dolara satıldı.

古いテレビセットが十ドルで売れた。

30 dolara bir kamera satın aldım.

- カメラを30ドルで買ったよ。
- 30ドルでカメラを買ったんだ。

Bu vizon 3000 dolara mal oldu.

このミンクのコートは3000ドルした。

Bu şapka on dolara mal oldu.

この帽子は10ドルした。

Bu şapka 30 dolara mal oldu.

この帽子は30ドルした。

Şirket yeni ürünü 1.000 dolara satmayı planlıyor.

新製品を1000ドルで販売する計画です。

Onun tamamı bana 100 dolara mal oldu.

それは全部で100ドルでした。

O, yaklaşık on beş dolara mal olacak.

それは15ドルぐらいの値段でしょう。

O şapka yalaşık elli dolara mal oldu.

その帽子は50ドルでした。

Tablo en az 1,000 dolara mal olacak.

その絵は少なくとも1000ドルはするだろう。

CD'yi almak size on dolara mal olacak.

そのCDを買うには10ドルかかる。

Vergi hariç geceliği 1,000 dolara mal olur.

料金は、税別で一泊100ドルです。

Benimle onu yapamayacağıma yirmi dolara bahse girdi.

彼は僕がそうしないだろうと僕を相手に20ドル賭けた。

Bileti almak ona on dolara mal oldu.

彼がその入場券を手にいれるのに10ドルかかった。

Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.

緊急配送には、10ドル追加料金がかかります。

Arabayı tamir ettirmek 300 dolara mal oldu.

車を修理するのに300ドルかかった。

Saatimi tamir ettirmem 50 dolara mal oldu.

時計を修理してもらうのに50ドルかかった。

Evi ona 300,000 dolara satmayı teklif ettik.

私たちは彼にその家を30万ドルで売ると申し出た。

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.

旅費はせいぜい千ドルだろう。

İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı.

飲み代として使った金額は総計7千ドルだった。

Bu şapka bana on dolara mal oldu.

この帽子は10ドルした。

Bu oda haftada 50 dolara kiraya veriliyor.

- この部屋は週50ドルで貸している。
- この部屋の家賃は週50ドルだ。

Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.

あなたがその島に飛行機で行くには100ドルかかるだろう。

Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.

彼はそれに100ドルかかると見積もった。

Onun keman sigortası yıllık 200 dolara mal oluyor.

彼のバイオリンの保険料は年額200ドルだ。

Hawaii gezisi sana yaklaşık 200 dolara mal olacak.

ハワイ旅行は200ドルくらいかかるでしょう。

Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.

- 私たちは新しい家を8万ドルで買った。
- 私たちは新居を八万ドルで購入した。

Tek bir dikkatsiz hata şirkete milyonlarca dolara mal oldu.

ただ一度の不注意な間違いがもとで会社は何百万ドルもの損失を被ることになった。

Müzikal için bilet almak ona on dolara mal oldu.

そのミュージカルの切符を手に入れるのに彼は10ドルかかった。

Arabamı tamir ettirmek bana üç yüz dolara mal oldu.

車を修理するのに300ドルかかった。

Hawaii'de bir araba kiralamak ona elli dolara mal oldu.

彼はハワイで車を借りるのに50ドルかかった。

O kamerayı satın almak için bir on dolara daha ihtiyacın var.

あのカメラを買うにはもう10ドル必要です。

- Bu paundları dolarla değiştirebilir miyim, lütfen?
- Bu sterlinleri dolara bozdurabilir miyim lütfen?

このポンドをドルに替えて下さい。

Üçüncü cildi eksik olan bu sözlük bana üç yüz dolara mal oldu.

この辞書は、第3巻が今欠けていますが、百ドルでした。

- Ona yüz dolara arabamı yıkattım.
- Ona arabamı yıkamak için bir yüz dolar verdim.

私は彼に100ドルで車を洗ってもらった。

- Ortalama bir Amerikalı düğünü yaklaşık 30.000 $ mal olur.
- Ortalama bir Amerikan düğünü yaklaşık 30 bin dolara mal olur.

平均的なアメリカン・ウエディングは約3万ドルかかります。

- Bob çimleri biçmek için saat başına üç dolar istedi.
- Bob saati 3 dolara çimleri biçti.
- Bob çim biçmek için saatlik 3 dolar talep etti.

ボブは芝刈りに1時間3ドルを請求した。