Translation of "İyice" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "İyice" in a sentence and their japanese translations:

Iyice geriyorsunuz.

キツく結ぶよ

İyice bağlayalım.

巻きつけよう

İyice doyduklarında da...

‎満腹になると‎―

Haliçten iyice uzaklaştı.

‎河口からは遠い

Ellerinizi iyice yıkayın

手をよく洗いなさいよ。

Ayakkabılarımı iyice parlat.

- 靴をよく磨いてくれ。
- 靴はピカピカに磨いてくれよ。

Odayı iyice temizleyeceğim.

その部屋をすみずみまできれいにしましょう。

Gazeteleri iyice okudu.

- 彼は入念に書類を見た。
- 彼は念入りに書類を確かめた。

İyice dinlenmen lazım.

あなたはゆっくり休むことが必要だ。

Rüzgâr şiddetini iyice arttırıyor.

‎風は強さを増してゆく

Ne yaptığınızı iyice düşünün.

自分のしたことをよく考えなさい。

Kaza nedenini iyice soruştur.

その事故の原因を徹底的に調べる。

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

‎冬が深まると ‎さらに夜は長くなる

Almadan önce arabayı iyice incelemelisin.

車を買う前によく調べてみたほうがいい。

İyice İngilizce çalışsan iyi olur.

君は徹底的に英語を学んだほうがよい。

Eninde sonunda Fransızcayı iyice öğrenecek.

- 遅かれ早かれ、彼はフランス語をマスターできるだろう。
- 遅かれ早かれ、あいつはフランス語をモノにするだろう。

Tom ofiste olanların iyice farkında.

トムはオフィスで何が起きているかよく知っている。

Bu iş bittiğinde iyice dinlenebilirim.

この仕事がすんだらたっぷり休める。

Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.

あなたはその問題の重要性を彼にはっきりとわからせなければならない。

...sekiz gözüyle manzarayı iyice içine çeker.

‎8つの目に景色を焼き付ける

Hava iyice kararıyor. Yakında yağmur yağabilir.

暗くなってきた。直に雨が降るかも知れない。

Satın almadan önce evi iyice inceledik.

その家を徹底的に調べてから購入した。

O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.

彼は日本史に精通するようになった。

- Onu iyice çalıştı.
- Ben tamamen çalıştım.

私はそれを徹底的に調べた。

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

‎北半球に太陽の光が ‎広がり始め‎―

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

‎特に冬は ‎自然界で食べ物が不足する

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

‎寒くなると より風変わりな ‎動物たちが街に来る

O çiçekleri onları iyice görebileceğimiz bir yere koy.

その花は、よく見えるところならどこにでも置いてください。

- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.

- 飛ぶ前に見よ。
- 石橋をたたいて渡れ。

Onu iyice düşünmem için bana biraz zaman ver.

- 考える時間をください。
- しばらく考えてみたいので時間をください。

Onu iyice kontrol ettikten sonra sana e-posta göndereceğim.

後でちゃんと調べてメールするわ。

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.

発送前に箱がきちんと密閉されていることを確認してください。

Bu gece hava iyice soğuyacak. Belki yarın kar yağar.

今夜はひどく冷えるな。あしたは雪かも知れない。

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

このゴム手袋を ビンにひっかけておく

Lateks eldivenimizi alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

このゴム手袋を― ビンにひっかけておく

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

‎色で果実を探す動物は多い ‎見えなくなる前に ‎急いで腹を満たす

- Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- Doğru söyleyip söylemediğimi anlamak için beni iyice süzdü.

私が正直に話しているか確かめようと彼の目は私の表情を探った。