Translation of "İngilizcenin" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "İngilizcenin" in a sentence and their japanese translations:

İngilizcenin çok geliştiğini düşünüyorum.

君の英語はとても上達したと思う。

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.

- 英語の他に、彼はフランス語も話せる。
- 英語のほかに彼はフランス語も話せる。

O, İngilizcenin üstesinden iyi gelir.

彼は上手に英語を使うことができる。

İngilizcenin dışında yabancı dil bilmez.

彼は英語以外の外国語は全く知らない。

İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşur.

- 彼は英語は言うまでもないが、ドイツ語もはなす。
- 彼は英語はもちろんのことドイツ語も話す。
- 彼の英語は言うまでもないが、ドイツ語も話す。
- 英語は言うまでもなく、彼はドイツ語も話せる。

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.

英語のほかに、ドイツ語を話す。

Sanki bu, İngilizcenin doğru olduğunun kanıtıydı.

まるでそれが正しい英語の証左かのように。

İngilizcenin yanı sıra İspanyolca da konuşur.

彼女は英語は言うまでもなく、スペイン語も話す。

İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.

- 彼女は英語とフランス語も話す。
- 彼女は英語とさらにフランス語も話す。

İngilizcenin uluslararası bir dil olduğunu öğrendik.

私たちは英語が国際語であることを知った。

İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.

あんなに早口で英語が話せるのを聞いたことがない。

Tom İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşabilir.

- トムは英語の他にドイツ語も話せる。
- トムは英語に加えてドイツ語もできる。

İngilizcenin yanı sıra Tay dili de konuşabiliyor.

彼は、英語だけでなくタイ語も話せます。

Onun karısı İngilizcenin yanı sıra İspanyolca konuşur.

あの人の奥さんは、英語だけでなくスペイン語も話します。

Öğretmenimiz İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.

私達の先生は英語だけでなくフランス語も話す。

O İngilizcenin yanı sıra, Almanca ve Fransızca bilir.

彼は、英語は言うまでもなく、ドイツ語とフランス語も知っている。

İlk başta İngilizcenin çok zor olduğunu düşündü ama şimdi kolay olduğunu düşünüyor.

初めは英語はとても難しいと思ったが、今ではやさしいと思っている。

- İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
- O, İngilizce öğrettiği gibi matematik de öğretiyor.

彼は英語と同様数学も教えます。

- Bay Nakajima İngilizceye ek olarak Almancayı akıcı biçimde konuşabiliyor.
- Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.

中島さんは英語に加えて、ドイツ語も流暢に話せる。

- Michael sadece İngilizce değil Japonca da konuşur.
- Michael İngilizcenin yanı sıra Japonca da konuşur.
- Michael hem İngilizce hem de Japonca konuşur.

マイケルは英語を言うまでもなく、日本語も話します。

- Yalnızca İngilizce değil, Fransızca da konuşabiliyor.
- O hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.
- Sadece İngilizce değil, Fransızca da konuşabilir.
- İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşabilir.

彼女は英語だけでなくフランス語もしゃべることができます。