Translation of "öğretmeni" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "öğretmeni" in a sentence and their japanese translations:

Öğretmeni beklediler.

彼らは先生を待った。

- Tom Fransızca öğretmeni.
- Tom bir Fransızca öğretmeni.

トムはフランス語の先生です。

O, öğretmeni seviyor.

彼女はその先生が好きです。

Mr Yamada Fizik öğretmeni mi yoksa kimya öğretmeni mi?

山田先生は物理の先生ですか、化学の先生ですか。

Bir ortaokul öğretmeni ile.

中等教育の教師とを繋げるプログラムです

İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.

英語の教師になりたいのです。

Betty bir dans öğretmeni.

ベティはダンスの先生である。

Her çocuk öğretmeni selamladı.

どの子も先生にお辞儀した。

O, öğretmeni ziyaret etti.

彼女はその教師を訪問した。

Başarısızlığı için öğretmeni suçladı.

彼は自分の失敗を先生のせいにした。

Onu öğretmeni bile anlamadı.

彼の先生でさえも彼の言うことを理解しなかった。

Onun öğretmeni onu övdü.

先生は彼女をほめた。

Onların sınıf öğretmeni kimdir?

彼らの担任の先生は誰ですか。

Annem bir psikoloji öğretmeni.

私の母は心理学の先生です。

O bir İtalyanca öğretmeni.

彼はイタリア語の教師だ。

İngilizce öğretmeni olmak isterdim.

英語の教師になりたいのです。

O, o öğretmeni seviyor.

彼はその先生が好きです。

Fransızca öğretmeni olmak istiyorum.

フランス語の先生になりたいの。

Japonca öğretmeni olmak istiyorum.

私は日本語の先生になりたい。

O bir İngilizce öğretmeni.

彼は英語の先生です。

Tom beden eğitimi öğretmeni.

トムは体育の先生だ。

İşte size bir ortaokul öğretmeni,

そこでは中等学校の教師が

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.

英語の授業の間、私たちは先生の話を聞いた。

Bir lise öğretmeni ile evlidir.

彼は高校の先生と結婚している。

Bir İngilizce öğretmeni olarak kalifiyedir.

- 彼は英語教師の資格がある。
- 彼は英語教師としての資格がある。

Bay Smith İngilizce öğretmeni midir?

スミスさんは英語の先生ですか?

Tom bir beden eğitimi öğretmeni.

トムは体育の先生だ。

Bayan Smith İngilizce öğretmeni mi?

- スミスさんは英語の先生ですか?
- スミス先生は英語教師ですか?

Cevabım öğretmeni hayal kırıklığına uğrattı.

先生は私の答えを聞いてがっかりした。

Tom başarısızlığı için öğretmeni suçladı.

トムは自分の失敗を先生のせいにした。

Bütün sınıf yeni öğretmeni bekledi.

クラス全員が新しい先生を待った。

Sınıf, yeni öğretmeni kabul etti.

クラスのみんなは新任の先生を快く迎えた。

Sanat öğretmeni gece resim yapar.

美術の先生は、夜に絵を描きます。

Fransızca öğretmeni, öğrencisinin sorusuyla afalladı.

フランス語の先生は生徒の質問に立ち往生した。

Hâlâ bir keman öğretmeni misin?

今もバイオリンの先生してるの?

Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?

- スミス先生は英語の先生ですか。
- スミスさんは英語の先生ですか?

Onların öğretmeni olarak ona saygı gösterildi.

彼は彼らの師と仰がれた。

Büyüyünce, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.

大きくなったら、英語の先生になりたい。

Almanca öğretmeni Alman bir kadına benziyordu.

- ドイツ語の先生はドイツ人に見えた。
- ドイツ語の先生はドイツ人の女性のように見えた。

Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.

私はカナダ出身の英語の先生を知っています。

Matematik öğretmeni, kısmi türev kavramını açıkladı.

数学教師が偏微分の概念について説明した。

Öğrenciler aptalca sorularla öğretmeni rahatsız etti.

生徒たちはくだらない質問で先生を困らせた。

Tom bir Fransızca öğretmeni olmak istiyor.

トムはフランス語の先生になりたい。

Onlar öğretmeni çocuklara çok sıkı olmakla suçladı.

- 彼らは子供に対して厳しすぎると言って先生を非難した。
- 彼らは子供たちに厳しすぎるといって先生を非難した。
- 彼らは子供たちに厳しすぎるという理由で先生を責め立てた。

O fizik öğretmeni ama matematik de öğretebilir.

彼は物理の先生ですが数学も教えられます。

Bir İngilizce öğretmeni olmak istememin nedeni odur.

なぜなら私は英語の先生になりたいからです。

Bir İngilizce öğretmeni olarak onun yerini alamam.

彼女の代理で英語の先生などとてもできない。

Bu lisede kaç tane İspanyolca öğretmeni var?

この高校には何人のスペイン語の教師がいますか。

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

その物理の先生はいつものように授業に遅れてきた。

Öğretmeni hemen tanıdım; çünkü onunla daha önce karşılaşmıştım.

先生がすぐわかった、というのは以前に会ったことがあったからだ。

Bay ve Bayan Ikeda Ken'in öğretmeni ile konuştular.

池田夫妻は健の先生に話しかけました。

Öğretmeni ona daha fazla roman okumasını tavsiye etti.

彼女の先生は彼女にもっと小説を読むように勧めた。

- Annem bir lise öğretmenidir.
- Annem bir lise öğretmeni.

母は高校の先生です。

- Tom bir kayak öğretmeni.
- Tom bir kayak eğitmeni.

トムはスキーのインストラクターだ。

Tom'un eskiden bir Fransızca öğretmeni olduğunu öğrendiğimde şaşırdım.

トムが昔フランス語の先生だったって知ったときは、驚いたよ。

Biz her okulu açık ve her öğretmeni işinde tutmalıyız.

我々はあらゆる学校を運営させ続け、あらゆる教師を職にとどめておくべきです。

Sadece öğrenci değil fakat öğretmeni de tatile can atıyor.

生徒だけでなく先生も休暇を待ち望んでいる。

Tom bir Fransızca öğretmeni olarak bir iş için başvurdu.

トムはフランス語教師の求人に応募した。

"Neden bu kadar çok İngilizce çalışıyorsun?" "İngilizce öğretmeni olmak için."

「なぜ英語を必死に勉強していますか」「英語の先生になるためです」

O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.

彼は小学校の教師だ。だから子どもの扱い方になれている。

Sadece öğrenciler değil fakat aynı zamanda onların öğretmeni de tatil istiyor.

生徒だけでなく先生も休暇を欲しがっている。

- Tembel olduğu için öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tembel olduğu için öğretmeninden azar yedi.

なまけたことで彼は先生に叱られた。

Kendinizi güçlendirin! Bugünden itibaren piyano öğreniyorum. Neden? Çünkü ben müzik öğretmeni olmak istiyorum!

聞いて驚くなよ!今日から俺はピアノを始めるんだ。なぜなら私は音楽の先生になりたいからだ!

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor.

彼女は家事を切り盛りするだけでなく学校の先生もしている。