Translation of "Konuşmaz" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Konuşmaz" in a sentence and their italian translations:

Tom konuşmaz.

Tom non parla.

O, dolambaçlı konuşmaz.

- Non ha peli sulla lingua.
- Lui non ha peli sulla lingua.

Annem İngilizce konuşmaz.

Mia madre non parla inglese.

Tom kimseyle konuşmaz.

Tom non parlerà con nessuno.

Tom çok konuşmaz.

Tom non parla molto.

O, İngilizce konuşmaz.

- Non parla inglese.
- Lui non parla inglese.

Çocuklarım Fransızca konuşmaz.

- I miei figli non parlano francese.
- I miei bambini non parlano francese.

Tom komşularıyla konuşmaz.

- Tom non parla con i suoi vicini.
- Tom non parla con le sue vicine.

Tom benimle konuşmaz.

- Tom non mi parla.
- Tom non parla con me.

Ellen İngilizce konuşmaz.

- Ellen non parla inglese.
- Ellen non parla l'inglese.

Tom Fransızca konuşmaz.

- Tom non parla francese.
- Tom non parla in francese.

Utangaç ve çok konuşmaz.

- È timida e non parla molto.
- Lei è timida e non parla molto.

O, evde Japonca konuşmaz.

- Non parla giapponese a casa.
- Lei non parla giapponese a casa.

Bilen konuşmaz, konuşan bilmez.

Chi sa non parla, chi parla non sa.

O benim dilimi konuşmaz.

- Non parla la mia lingua.
- Lei non parla la mia lingua.

O benimle asla konuşmaz.

- Non mi parla mai.
- Lui non mi parla mai.

O, bizim dilimizi konuşmaz.

Non parla la nostra lingua.

O, onunla asla konuşmaz.

- Non parla mai con lui.
- Lei non parla mai con lui.

Tom neredeyse hiç konuşmaz.

- Tom parla molto a malapena.
- Tom non parla quasi per niente.

Annem çok İngilizce konuşmaz.

Mia madre non parla molto l'inglese.

Onların hiçbiri Fransızca konuşmaz.

Nessuno di loro parla il francese.

Tom evde Fransızca konuşmaz.

- Tom non parla francese a casa.
- Tom non parla in francese a casa.

Babam gerçekten çok konuşmaz.

Mio padre non parla davvero molto.

Tom hiç Fransızca konuşmaz.

Tom non parla affatto francese.

Tom çok Fransızca konuşmaz.

Tom non parla molto il francese.

Tom çok fazla konuşmaz.

Tom non parla molto.

İşiyle ilgili hiç konuşmaz.

- Non parla mai del suo lavoro.
- Non parla mai del suo impiego.

Tom benim dilimi konuşmaz.

Tom non parla la mia lingua.

Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.

Mia mamma non parla molto bene l'inglese.

Almanya'da hiç kimse böyle konuşmaz.

Nessuno parla così in Germania.

Tom utangaçtır ve çok konuşmaz.

Tom è timido e non parla molto.

Tom asla çocukluğu hakkında konuşmaz.

Tom non parla mai della sua infanzia.

Erkek kardeşim hiç İngilizce konuşmaz.

- Mio fratello non parla per niente l'inglese.
- Mio fratello non parla per nulla l'inglese.

Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz.

Tom non sa parlare molto il francese.

Tom bunun hakkında asla konuşmaz.

Tom non ne parla mai.

Bay Smith İngilizce konuşmaz, değil mi?

Il signor Smith non parla inglese, vero?

- Onlar İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmaz.

- Non parlano inglese.
- Loro non parlano inglese.

Tom çok iyi biçimde Fransızca konuşmaz.

Tom non parla molto bene il francese.

Tom hemen hemen hiç Fransızca konuşmaz.

Tom non parla quasi mai in francese.

Tom Mary kadar iyi Fransızca konuşmaz.

Tom non parla il francese bene come Mary.

Tom gerçekten sorunları hakkında fazla konuşmaz.

Tom non parla molto dei suoi problemi.

İnsanlar her zaman tam cümlelerle konuşmaz.

- Le persone non parlano sempre con frasi complete.
- La gente non parla sempre con frasi complete.

Tom senin kadar akıcı şekilde Fransızca konuşmaz.

- Tom non parla il francese fluentemente come te.
- Tom non parla il francese fluentemente come voi.
- Tom non parla il francese fluentemente come lei.

O ciddi şeylerle ilgili önemsiz bir biçimde konuşmaz.

- Non parla con leggerezza di cose serie.
- Lui non parla con leggerezza di cose serie.

Fadıl, Leyla kadar akıcı bir şekilde Arapça konuşmaz.

Fadil non parla in arabo fluentemente come Layla.

O, tek kelime İtalyanca konuşmaz ama çocukları akıcı bir şekilde konuşurlar.

Lei non parla una parola d'italiano, però i suoi figli lo parlano fluentemente.

- Tom Mary'nin konuştuğu kadar akıcı şekilde Fransızca konuşamıyor.
- Tom Mary kadar akıcı şekilde Fransızca konuşmaz.

Tom non parla francese fluentemente come Mary.