Translation of "Kazanıyor" in Italian

0.009 sec.

Examples of using "Kazanıyor" in a sentence and their italian translations:

Takımımız kazanıyor.

La nostra squadra sta vincendo.

Kim kazanıyor?

Chi sta vincendo?

Tom kazanıyor.

Tom sta vincendo.

O, hayatını kazanıyor.

- Si guadagna da vivere.
- Lui si guadagna da vivere.

Tom kept kazanıyor.

- Tom ha continuato a vincere.
- Tom continuò a vincere.

Hangi takım kazanıyor?

Che squadra sta vincendo?

Hâlâ kazanıyor musun?

- Stai ancora vincendo?
- Sta ancora vincendo?
- State ancora vincendo?

O sadece zaman kazanıyor.

- Si sta solo prendendo del tempo.
- Lui si sta solo prendendo del tempo.
- Si sta solamente prendendo del tempo.
- Lui si sta solamente prendendo del tempo.
- Si sta soltanto prendendo del tempo.
- Lui si sta soltanto prendendo del tempo.

Tom kazanıyor, değil mi?

Tom sta vincendo, vero?

Tom kazanıyor gibi görünüyor.

- Tom sembra che stia vincendo.
- Sembra che Tom stia vincendo.

Tom kazanıyor gibi gözüküyor.

Sembra che Tom stia vincendo.

O çok para kazanıyor.

- Guadagna molto denaro.
- Lui guadagna molto denaro.
- Guadagna molti soldi.
- Lui guadagna molti soldi.

Tom sadece zaman kazanıyor.

Tom sta solo prendendo tempo.

Tom ne kadar kazanıyor?

Quanto guadagna Tom?

Tom nasıl para kazanıyor?

Tom come fa soldi?

O nasıl para kazanıyor?

- Come fa soldi?
- Lui come fa soldi?

Tatoeba nasıl para kazanıyor?

Tatoeba come fa soldi?

Tom para kazanıyor mu?

Tom fa soldi?

Tom ve Mary kazanıyor.

Tom e Mary stanno vincendo.

Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.

- Si guadagna da vivere insegnando l'inglese.
- Lui si guadagna da vivere insegnando l'inglese.

Tom maaşımın iki katını kazanıyor.

Tom guadagna il doppio del mio salario.

Tom asla kazanıyor gibi görünmüyor.

Tom non sembra mai vincere.

- Tom bir ayda ne kadar para kazanıyor?
- Tom ayda ne kadar para kazanıyor?

Quanti soldi fa Tom in un mese?

O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.

- Guadagna più soldi di quanti ne possa spendere.
- Lui guadagna più soldi di quanti ne possa spendere.

O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

- Guadagna più di quello che spende.
- Lei guadagna più di quello che spende.

Tom, Mary'nin kazandığından daha fazla para kazanıyor.

Tom fa più soldi di Mary.

Tom şehirde yaşamaya yetecek kadar para kazanıyor mu?

- Tom guadagna abbastanza soldi per vivere in città?
- Tom guadagna abbastanza soldi per abitare in città?

- Tom arka arkaya kazanıyor.
- Tom galibiyet serisi yakaladı.

- Tom sta avendo una serie di vittorie.
- Tom sta avendo una serie di successi.

- O iyi bir aylık kazanıyor.
- Güzel bir maaş alıyor.

- Riceve un buon salario.
- Lui riceve un buon salario.

Marcel çok sıkı çalışsa da yılda yalnızca 30.000 Kanada doları kazanıyor.

- Anche se Marcel lavora duramente, guadagna solo 30.000 dollari canadesi all'anno.
- Anche se Marcel lavora duramente, guadagna soltanto 30.000 dollari canadesi all'anno.
- Anche se Marcel lavora duramente, guadagna solamente 30.000 dollari canadesi all'anno.

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

e il piccolo maschio vince la compagna. In un mondo rumoroso, a volte il silenzio paga.

Tom, Mary'nin ne kadar para kazandığını bildiğini düşünüyor fakat Mary Tom'un onun kazandığını düşündüğünden çok daha fazla kazanıyor.

Tom pensa di sapere quanto guadagna Mary, ma Mary guadagna molto di più di quanto pensi Tom.