Translation of "Bırakmış" in Italian

Tom içkiyi bırakmış.

Tom è sul vagone.

Cüzdanımı otobüste bırakmış olabilirim.

Potrei aver lasciato il portafoglio sull'autobus.

Onu arabada bırakmış olabilirsin.

Potreste averla lasciata in macchina.

Onu masanın üstünde bırakmış olabilirim.

Forse l'ho lasciato sulla tavola.

Birisi onu orada bırakmış olmalı.

- Qualcuno deve averlo lasciato lì.
- Qualcuno deve averla lasciata lì.

Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.

- Qualcuno deve aver lasciato la finestra aperta.
- Qualcuno deve avere lasciato la finestra aperta.

Çocuklardan biri kapıyı açık bırakmış.

- Uno dei bambini ha lasciato la porta aperta.
- Uno dei bambini lasciò la porta aperta.

Sami şarj aletini odasında bırakmış.

Sami ha lasciato il suo caricatore nella sua stanza.

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

ma, avendone capito l'importanza, gli abitanti lo tengono fuori uso.