Translation of "Ağrısı" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Ağrısı" in a sentence and their italian translations:

Ne baş ağrısı!

Che mal di testa!

Tom diş ağrısı çekiyor.

Tom sta soffrendo di mal di denti.

Tom'un sırt ağrısı var.

Tom ha il mal di schiena.

O karın ağrısı beni terletti.

- Quel mal di stomaco mi ha fatto sudare.
- Quel mal di stomaco mi fece sudare.

Onun bir mide ağrısı vardı.

- Aveva il mal di stomaco.
- Lei aveva il mal di stomaco.

Bu sadece bir baş ağrısı.

- È solo un mal di testa.
- È soltanto un mal di testa.
- È solamente un mal di testa.

Tom'un hala baş ağrısı var.

Tom soffre ancora di mal di testa.

Kızının bir mide ağrısı var.

Sua figlia ha il mal di stomaco.

Tom'un bir diş ağrısı var.

Tom ha male ai denti.

Onun yan tarafında bir ağrısı var.

- Ha un dolore nel fianco.
- Lui ha un dolore nel fianco.

Tom sık sık baş ağrısı çeker.

- Tom spesso soffre di mal di testa.
- Tom soffre spesso di mal di testa.

Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.

Tom ha un forte mal di testa.

Artık göğüs ağrısı ile başa çıkamıyorum.

Non sono più in grado di reggere il dolore al petto.

Tom'un kötü bir baş ağrısı vardı.

Tom aveva un brutto mal di testa.

Annem sık sık baş ağrısı çeker.

Mia madre soffre spesso di mal di testa.

Mary'nin sırt ağrısı ona işkence yapıyordu.

Il mal di schiena di Mary la stava torturando.

Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.

Tom aveva un brutto mal di stomaco.

Bu müzik bana bir baş ağrısı veriyor.

Questa musica mi fa venire il mal di testa.

O, kötü bir baş ağrısı yaşadığını söyledi.

- Ha detto che stava soffrendo di un forte mal di testa.
- Disse che stava soffrendo di un forte mal di testa.

Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.

- Il male ai denti mi ha privato del sonno.
- Il male ai denti mi ha tolto il sonno.

Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.

- Tom si è svegliato con un terribile mal di testa.
- Tom si svegliò con un terribile mal di testa.

Tom'un üç gün boyunca diş ağrısı oldu.

Tom ha mal di denti ormai da tre giorni.

O sık sık bir diş ağrısı olduğundan yakınır.

Si lamenta spesso del suo mal di denti.

Ağrı burada, değil mi? O bir mide ağrısı.

Il dolore è qui, giusto? Quello è mal di stomaco.

Boğaz ağrısı ve ateşin olduğundan, muhtemelen yatağında kalmalısın.

- Dato che hai il mal di gola e la febbre, probabilmente dovresti stare a letto.
- Dato che hai il mal di gola e la febbre, probabilmente dovresti rimanere a letto.
- Dato che hai il mal di gola e la febbre, probabilmente dovresti restare a letto.
- Dato che ha il mal di gola e la febbre, probabilmente dovrebbe stare a letto.
- Dato che ha il mal di gola e la febbre, probabilmente dovrebbe restare a letto.
- Dato che ha il mal di gola e la febbre, probabilmente dovrebbe rimanere a letto.

Ve bir türlü geçmeyen sürekli bir sırt ağrısı başladı.

e sviluppai un fastidioso mal di schiena che non passava.

Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.

- Ho avuto un leggero mal di gola da stamattina. Mi chiedo se ho preso il raffreddore.
- Ho avuto un leggero mal di gola da questa mattina. Mi chiedo se ho preso il raffreddore.