Translation of "Partiye" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Partiye" in a sentence and their hungarian translations:

Partiye gidelim.

Menjünk a buliba!

Partiye katıldım.

Részt vettem a partin.

Partiye gelmeliydin.

- El kellett volna jönnöd az összejövetelre.
- A partira el kellett volna jönnöd.

Partiye gitmedim.

Nem mentem el a partira.

Kimse partiye gelmedi.

- Senki nem ment el a bulira.
- Senki sem jött el az ünnepségre.

Ben partiye katıldım.

Részt vettem az ünnepségen.

Partiye gidiyor musunuz?

Mész a buliba?

Tom partiye gitmedi.

Tamás nem ment el a partira.

Tom partiye gelmedi.

Tamás nem jött el a partira.

Biz partiye gitmeliyiz.

El kellene mennünk a buliba.

Elbette partiye gidiyorum.

- Természetesen megyek a buliba.
- Naná, hogy ott leszek a bulin!

Partiye gitmek istemiyor musun?

Nem akarsz elmenni a partira?

Yarın partiye gelmiyor musun?

Nem jössz a bulira holnap?

Dünkü partiye niçin gelmedin?

Miért nem jöttél el a tegnapi bulira?

Bizimle birlikte partiye gel.

Gyere bulizni velünk!

Tom partiye katılmayı sever.

Tom szeret bulizni.

Tom dün partiye gelmedi.

Tom tegnap nem volt ott a bulin.

Canım partiye gitmek istemiyor.

Nincs kedvem bulizni.

Tom partiye katılmak istedi.

Tom szeretett volna elmenni a buliba.

Tom partiye geldi mi?

Tamás eljött a partira?

Hasta olduğum için partiye gitmedim.

Nem mentem el a bulira, mert beteg voltam.

O, partiye çağrılmayan tek kişiydi.

Ő volt az egyetlen, akit nem hívtak meg az ünnepségre.

- Haydi partiyi başlatalım.
- Partiye başlayalım.

Kezdjük el a bulit.

Tom partiye gitmemeye karar verdi.

Tom elhatározta, hogy nem megy el a partira.

Mary, Tom'un partiye gelmesini istemedi.

Nem akarta Mary, hogy Tom eljöjjön a bulira.

O beni partiye davet etti.

- Meghívott a bulira.
- Meghívott a buliba.
- Elhívott a buliba.

Tom'u partiye davet edecek misin?

Meg fogod hívni Tomit a bulira?

Ben partiye davet edilmeyen tek kişiydim.

Én voltam az egyetlen, akit nem hívtak meg az ünnepségre.

Bu gece bir partiye davet edildim.

Meghívtak egy partira ma estére.

Tom hasta olduğu için partiye katılamadı.

Tom nem tudott elmenni a partira, mert beteg volt.

O beni bir partiye davet etti.

Meghívott egy buliba.

Davet edildiğim herhangi bir partiye giderim.

Minden buliba elmegyek, ahová meghívnak.

Bir partiye gitmek için hazırlandığınızı hayal edin.

Képzeljék el, hogy épp buliba készülnek.

Beni partiye davet ettiğiniz için teşekkür ederim.

Köszönöm, hogy meghívtál a buliba.

O, Tom'u ve beni partiye davet etti.

Tomot és engem is meghívott a buliba.

Tom sana neden partiye gelmediğini söyledi mi?

Elmondta neked Tom, hogy miért nem jött el a buliba?

Tom bundan sonra bir partiye daha gitmemi istiyor.

Azt akarja Tom, hogy másik partyra menjek ezután.

Eve geri gitmek istemiyorum. Bir partiye katılmak istiyorum.

Nem akarok hazamenni. Bulizni akarok.

Partiye gidebilirsin, ancak gece yarısına kadar eve olmalısın.

Elmehetsz a buliba, de éjfélre itthon kell lenned.

Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.

Sem önök, sem én nem vagyunk hivatalosak a buliba.

Tom çoğunlukla partiye gelen ilk kişi ve partiden ayrılan son kişidir.

Gyakran megesik, hogy Tom elsőként érkezik a buliba, és utolsóként távozik.

Partiye getirdiğim bira şişeleri gereksizdi; ev sahibinin ailesi bir bira fabrikasına sahipti.

A sör, amit a partira vittem, fölösleges volt; a vendéglátó családnak sörfőzdéje van.

Bu geceki partiye kaç kişinin geldiğine dair herhangi bir fikrin var mı?

Van valami elképzelésed, hányan jönnek este a partira?

- Bizim için sürpriz oldu, Tom Mary ile bizim partiye geldi.
- Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
- Şu işe bak ki Tom bizim partiye Mary'yle geldi.
- Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

Meglepetésünkre Tom eljött a bulinkra Marival együtt.