Translation of "Oyuncak" in Hungarian

Oyuncak evler.

Ugrálóvár.

Oyuncak tahtadandır.

Ez a játék fából van.

- O oyuncak kapış kapış satılıyor.
- O oyuncak çok satılıyor.

Ezt a játékot úgy veszik, mint a cukrot.

Mary oyuncak bebeğine sarıldı.

Mari átölelte a babáját.

Bu bir oyuncak bebek.

Ez egy baba.

O fabrika oyuncak üretir.

Az a gyár játékokat készít.

Tom'un evi oyuncak dolu.

Tom háza tele van játékokkal.

Kız oyuncak bebeğiyle oynuyor.

A kislány játszik a babájával.

O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.

- Ez a játék fából készült.
- Ez a játék fából van.

Tom çocuklarına oyuncak alıyor.

Tom vesz néhány játékot a gyerekeinek.

- Çocuğa bir oyuncak aldı.
- O, çocuk için bir oyuncak aldı.

Vett a gyereknek egy játékot.

- Çocuk için bir oyuncak satın aldı.
- Çocuk için bir oyuncak aldı.

- Vásárolt a fiúnak egy játékot.
- Vásárolt egy játékot a fiúnak.

O, bana bir oyuncak verdi.

- Ő adott nekem egy babát.
- Adott nekem egy babát.

O, çocuğa bir oyuncak verdi.

Adott a gyereknek egy játékot.

Kaç tane oyuncak bebeğin var?

Hány babád van?

Ona bir oyuncak bebek gönderdim.

Küldtem neki egy babát.

Çocuk oyuncak araba için ağladı.

A gyerek egy játékautóért bömbölt.

Tom torununa bir oyuncak yaptı.

Tom készített az unokájának egy játékot.

Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.

A fiúk nem babáznak.

Çocuğu için güzel bir oyuncak aldı.

Vett egy szép kis játékot a gyerekének.

O, benim için oyuncak bebek yaptı.

Nekem készítette a babát.

O, çocuğu için bir oyuncak aldı.

Vett egy játékot a gyerekének.

Kız kardeşim oyuncak bir bebekle oynuyor.

A húgom babázik.

O silahla oynama, o bir oyuncak değil.

Ne játssz azzal a fegyverrel, nem játék!

Küçük kızın ellerinde oyuncak bir bebek var.

A leányka egy babát tart a kezében.

Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle oynardım.

Mikor kislány voltam, babákkal játszottam.

Dükkana gidiyor musun? Bana bir oyuncak alır mısın?

A boltba mész? Veszel nekem egy játékot?

Genç kız yan odada oyuncak bir bebekle oynuyordu.

A kislány a szomszéd szobában volt és egy babával játszott.

Bana bir Japon oyuncak bebeği gönderiyorsun, değil mi?

Ugye tényleg küldesz nekem egy japán babát?

Oyuncak bebeklerden bazıları satın almak için çok pahalı.

Egyes babák túl drágák ahhoz, hogy meg tudná venni az ember.

Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı.

A bátyám vett nekem egy apró játékot.

Tom Noel'de, oyuncak bir çekiç ve bir alet kutusu aldı.

Tomi játék szerszámosládát és kalapácsot kapott karácsonyra.

Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.

Tomi gyűjti a macikat, a képeslapokat és a bélyegeket, a régi pénzeket, a köveket és az ásványokat, a rendszámtáblákat és a dísztárcsákat - röviden: majdnem mindent.