Translation of "Konuşması" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Konuşması" in a sentence and their hungarian translations:

Onun konuşması doğrudur.

Az igazat mondja.

Tom'un konuşması mükemmeldi.

Tom beszéde kitűnő volt.

Tipik kız konuşması!

Tipikus csajos duma.

Kimsenin konuşması gerekmiyor.

Senkinek nem kell beszélnie.

Onların konuşması gerekiyor.

Beszélniük kell.

Onun konuşması mükemmeldi.

Kitűnő volt a beszéde.

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

Beszéde mélyen érintette a hallgatóságot.

Onun konuşması beni sıktı.

A beszéde untatott engem.

Konuşması beni derinden etkiledi.

Beszéde mélyen meghatott.

Açılış konuşması bir başarıydı.

A nyitóbeszéd jól sikerült.

Açılış konuşması düzgünce gitti.

A nyitóbeszéd jól sikerült.

Başkanın konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Mit gondolsz az elnök beszédéről?
- Mit gondol az elnök beszédéről?
- Mit gondoltok az elnök beszédéről?
- Mit gondolnak az elnök beszédéről?

Tom'un konuşması gerçekten ilgi çekiciydi.

Tom beszéde valóban érdekes volt.

Açılış konuşması çok iyi gitti.

A nyitóbeszéd jól sikerült.

Onun konuşması bizi çok etkiledi.

- Beszéde mély benyomást tett ránk.
- Beszéde mély benyomást keltett bennünk.

Mary konuşması hoş olan bir kızdır.

Mary olyan lány, aki kellemes beszélgetőpartner.

Biri nerede bir telefon konuşması yapabilir?

Hol lehet telefonálni?

Onun konuşması tam anlamıyla bir felaketti.

A beszédje teljes katasztrófa volt.

Polis konuşması için Tom'a baskı yaptı.

A rendőrség kényszerítette Tomot, hogy vallomást tegyen.

Tom Mary ile konuşması gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy beszélnie kellett Maryvel.

Bütün bu yemek konuşması beni acıktırıyor.

Annyit beszéltünk az ételekről, hogy éhes lettem.

Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.

- A beszéde alatt különös esemény történt.
- A beszéde alatt különös incidens történt.

Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.

A beszéde fellelkesítette a fiúkat.

Bazen iki kişinin aynı dili konuşması yetmez.

Néha nem elégséges két ember számára, hogy ugyanazt a nyelvet beszélik.

Onun konuşması benim üzerimde iyi bir izlenim bıraktı.

Tetszett nekem a beszéde.

- Tom, Mary ile konuşmalıydı.
- Tom'un Mary ile konuşması gerekirdi.

Tomnak beszélnie kellett volna Marival.

Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.

Egy milliomos vezérigazgató bizonyára nem emel szót a kisemberért.

Napolyon'un yenilgisinin Şubat ayı sonlarında herhangi bir konuşması vaktinden önce geldi.

Bármi beszéd Napóleon február végi vereségéről korai volt.