Translation of "Bilim" in Hungarian

0.039 sec.

Examples of using "Bilim" in a sentence and their hungarian translations:

Bilim harikadır.

A tudomány fantasztikus.

bilim yarışmaları hazırlamaya,

tanulmányi versenyekre készültem,

Tarihte hiçbir bilim insanının

A történelem során most tartunk ott,

Bilim branşında kimya sınıfındaydım

A vegyész karon tanultam,

bilim insanları bunu tekrarladı.

hogy a tudósok megismételték.

Bilim atom bombasını üretti.

A tudomány állította elő az atombombát.

Tom bilim kurguyu sever.

Tom szereti a sci-fit.

Tom bir bilim adamı.

Tom tudós.

Bilim, hayatlarımız için önemlidir.

A tudomány fontos az életünkben.

Tom bir bilim gazetecisidir.

Tom tudományos szakújságíró.

O, bir bilim adamıdır.

Ő egy tudós.

Tom bir bilim adamıdır.

- Tom egy tudós.
- Tamás tudós.

Ben bir gezegen bilim insanıyım

Planetológus vagyok,

bilim için henüz yapmaya başladı.

mint a közösségi médiának az okostelefon megjelenése.

Bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.

a tudomány minden területe összefügg.

Bilim-kurgu filmlerinden hoşlanır mısın?

Szereted a fantasztikus filmeket?

Bir bilim adamı dediğimiz odur.

Ő az, amit mi tudósnak nevezünk.

Ben bir bilim adamı değilim.

Nem vagyok tudós.

Bilim kurgu filmlerini beğenir misin?

Szereted a sci-fi filmeket?

Bilim hayatın tüm sorunları çözmez.

A tudomány nem oldja meg az élet minden problémáját.

O, harika bir bilim adamı.

Ő egy csodálatos tudós.

Bilim adamları Mars'ta su buldu.

A tudósok vizet találtak a Marson.

Bilim sadece molekülleri rafine etti.

A tudomány csak finomított a molekulákon.

Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı

Néha megkérdezik tőlünk, előfordul-e, hogy heves vita alakul ki köztünk:

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

Annak ellenére, amit a science fiction lefest,

O harika bir bilim adamı olacak.

Ő csodálatos tudós lesz.

Hayat mutlak bilim değil, bir sanattır.

Az élet nem egzakt tudomány, hanem művészet.

Sen ne tür bir bilim adamısın?

Milyen tudósok önök?

Birçok bilim adamı garip olarak düşünülür.

Sok tudóst furcsának tartanak.

Bilim garip hayvanı tanımlamak için çalışıyor.

A tudomány megpróbálja beazonosítani a különös állatot.

Bilim sayesinde evreni oldukça iyi biçimde kavrayabiliyoruz.

A tudomány segít jobban megérteni a világot.

Bir grup bilim insanıyla bir araya geldi

Jackson egy csapat természettudóssal

Ama şimdi bilim bu tanımı değiştirebileceğimizi söylüyor.

De a mai tudomány szerint megváltoztathatjuk a definíciót.

Böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

így tudósok, művészek, zenészek és írók

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

De e brit kutatással foglalkozó tudósok

önceki bilim fuarları ödüllerimden gelen paraları kullandım.

abból a pénzből, amit korábban tanulmányi versenyeken nyertem.

Modern medeniyet bilim ve eğitim üzerine kurulmuştur.

A modern civilizáció alapja a tudomány és a köznevelés.

Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.

A tudósok szerint ez a szám folyamatosan nőni fog.

Ben Tom'a onun bilim projesinde yardım ediyorum.

Segítek Tom-nak a tudományos projektjében.

Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.

Ön úriember és tudós.

Tom parlak zekâlı genç bir bilim adamıdır.

Tamás egy fenomenális ifjú tudós.

Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.

Sok tudós él ebben a kis faluban.

bilim tutkusu olan büyük halk sağlığı hikaye anlatıcıları

nemcsak nagy technikai tudású szakértők és hivatalnokok munkahelye,

Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa

De ha a kutató pontosan végzi a munkáját,

Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil,

Ez a feladat nemcsak tudósoknak szól,

bilim ve uzay bilgilerini artırarak gelişimlerini ilerletmekle meşguller.

oly módon, hogy növelik a helyi mérnöki, tudományos és űrtechnológiai tudásukat.

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

A tudósok óriási szövetminta-bankot is létrehoztak,

Bilim hakkında bilmemiz gereken iki önemli şey var:

Íme, két fontos dolgot jó tudni a tudományról:

Bu bir bilim olduğu kadar da bir sanattır.

Ez éppen annyira művészet, mint amennyire tudomány.

Bilim adamları kanser için henüz bir aşı bulmadı.

A tudósok még nem fedezték fel a rák ellenszerét.

Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.

A tudományos fantasztikum nagyon képzeletgazdag műfaj.

Aynı okul sisteminin en iyi bilim dalının bize sunduğu

Mi értelme tényeket magolni az iskolában,

Bilim, teknoloji ve yeniliği uygulamak için iyi donanımlı olacaklar.

Felkészültek lesznek, hogy előmozdítsák a tudományt és az innovációt.

Bilim insanları haksız olmayı sevmezler ama yapboz oynamaya bayılırlar

A kutatók nem szeretnek tévedni, viszont imádjuk a kirakós játékokat,

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

néhány tudós elutasította a gigászi ütközés elméletet.

Ve daha fazla bilim insanı bu konuya kendini adadı.

és egyre több tudós adta bele szívét-lelkét.

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen.

Ő egyszerre tudós és zenész.

Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.

Mr. Johnson nem tudós, hanem költő.

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

A tudósok legalább két különböző magyarázatot találtak erre.

bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.

mint egy üzletemberrel, intellektuellel, vagy tudóssal. Hihetetlenül sokszínű volt.

Bu veri, bilim insanları için çok ama çok önemli oldu,

és adataik a tudósok számára fölbecsülhetetlenül értékesek;

Bu yüzden, Marie Curie ile yerel bilim müzesinden ilham alarak

Marie Curie és a helyi természettudományi múzeum ihletésére úgy döntöttem,

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

A tudósok eddigi ismeretei szerint ez idő alatt is fertőzőképes az illető.

Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.

A tudományos díj nyertese úgy döntött, hogy a pénzjutalmat jótékonysági célra ajánlja fel.

Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.

Egy tudós kitűnő beszédet mondott az emberi jogokról.

Bilim adamları bunu, bir hastalığın ne kadar bulaşıcı olduğunu tanımlamak için kullanıyor.

A tudósok által használt érték, ami egy betegség fertőzőképességét írja le.

Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.

Az animékhez hasonlóan a japán sci-fi a társadalom buddhista és animista szellemiségét is magában hordozza.

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

A tudósok kiszámolták, hogy az emlős állatok éjszaka 30 százalékkal aktívabbak lesznek, ha emberek közelében élnek.

En çılgın bilim kurgularımızdan bile çok daha fazlası. Her şeyin başladığı o günü hatırlıyorum.

Szinte extrémebbek, mint a legelborultabb sci-fi. Emlékszem arra a napra, amikor minden elkezdődött.

Bu yüzden bilim adamları ve doktorlar bizi her yıl grip aşısı olmaya teşvik ediyor.

Ezért sürgetnek bennünket az orvosok és tudósok az éves influenzaoltás beadására.

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Mindenkinek joga van minden általa alkotott tudományos, irodalmi és művészeti termékkel kapcsolatos erkölcsi és anyagi érdekeinek védelméhez.

"Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı?" "Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar."

- Tudja valaki, mi okozta ezt a kórságot? - A párizsi egyetem tudósai hiszik, hogy ez a vész a Jupiter, a Szaturnusz és a Mars egy különösen kedvezőtlen együttállásának tudható be.