Translation of "Insanları" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Insanları" in a sentence and their hungarian translations:

İnsanları tanıyorum.

Ismerem az embereket.

İnsanları tanıyorsun.

Ismersz embereket.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

A fegyverek nem ölnek embereket. Emberek ölnek embereket.

- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.

Nem ismerem ezeket az embereket.

İnsanları değiştirmek zordur.

Nehéz megváltoztatni az embereket.

Evlilik insanları değiştirir.

A házasság megváltoztatja az embert.

Bilgisayarlar insanları aptallaştırır.

A számítógépek elbutítják az embereket.

Siz insanları seviyorum.

Nagyon szeretlek titeket, emberek.

İnatçı insanları sevmem.

Nem kedvelem a makacs embereket.

İnsanları güldürmeyi severim.

Szeretem az embereket megnevettetni.

Güç insanları bozar.

A hatalom elrontja az embereket.

Bu insanları gülümsetti.

Ettől nevetni kezdtek.

İnsanları aya göndermeliyiz.

Embereket kell küldenünk a Holdra.

2018'deki insanları sorarlar.

a 2018-ban élt emberekről.

Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz

Vannak, akiket elutasítunk a Facebookon,

Bilim insanları bunu tekrarladı.

hogy a tudósok megismételték.

İkincisi, sıkıcı insanları uzaklaştırır.

Másodszor: elűzi az unatkozókat.

Herkes kibar insanları sever.

- Mindenki szereti az udvarias embereket.
- Mindenki kedveli az udvarias embereket.

Parktaki insanları görüyor musun?

- Látsz embereket a parkban?
- Lát ön embereket a parkban?
- Láttok embereket a parkban?
- Látnak önök embereket a parkban?

Evlilik bazı insanları korkutur.

A házasság eltántorít egyeseket.

Senin gibi insanları sevmiyorum.

- Nem rajongok a magadfajtáért.
- Nem szeretem az olyanokat, mint te.
- Nem szeretem az olyanokat, mint amilyen te vagy.

Yemeğime dokunan insanları sevmiyorum.

Nem szeretem, ha az emberek megérintik az ételemet.

Şu insanları tanıyor musun?

Ismered azokat az embereket?

İnsanları görünüşlerine göre yargılamamalıyız.

Sosem szabad az embereket a kinézetük alapján elítélni.

İnsanları görünüşlerine göre yargılamayın.

Ne ítéld meg az embereket a külsejük alapján!

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

legyen olyan hely, ahol az emberek mindent megtesznek,

Büyük bağışçılar normalde insanları sever,

A született pénzgyűjtők imádják az embereket,

İnsanları gördüğümüz yolu analiz etmeliyiz

Le kell bontanunk az emberekről alkotott fölfogásunkat,

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

Mindannyian ismerünk olyant, aki beleroppant.

İnsanları açmak çok merak uyandırıcı.

Nagyon izgalmas kifaggatni másokat.

O sık sık insanları kızdırır.

Gyakran feldühíti az embereket.

Tom kendine benzeyen insanları sever.

Tom a hozzá hasonló embereket kedveli.

O sürekli diğer insanları eleştirir.

- Mindig kritizál másokat.
- Folyton másokat szapul.

Bütün bu insanları tanıyor musun?

Ismered mind ezeket az embereket?

Şu insanları son derece kıskanıyorum.

Borzasztóan irigylem őket.

İnsanları isimlerine bağlı olarak yargılamamalısın.

Nem szabad az embereket a nevük alapján megítélni.

Biz sizin gibi insanları istemiyoruz.

Nem kellenek nekünk olyan emberek, mint maga.

Hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.

addigra a kormányzat már drónokkal gyilkolta az embereket.

Hastalıkları yok etmek, aç insanları doyurmak,

Leküzdeni a betegségeket? Élelmet adni az éhezőknek?

Kabalık, insanları ve performanslarını ortadan kaldırır.

A modortalanság felőrli az embereket és gyengíti a teljesítményüket.

En çok hangi tür insanları seversin?

Miféle emberek tetszenek neked a legjobban?

- Görünüşe aldanmamalı.
- İnsanları dış görünüşleriyle yargılamamalı.

- Soha ne a külső alapján ítélj.
- Soha ne a borítója alapján ítéld meg a könyvet.

Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek

Célunk egyrészt oktatást nyújtani e programokról az embereknek,

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

E szimbólumok összekötötték a hasonló gondolkodású embereket,

Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.

És természetesen a "mi" örökségünk, azaz minden emberé együtt.

Kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

akik a saját életük középpontjában álltak.

Bu odadaki insanları kesinlikle, muhtemelen şaşırtmaz ki

Talán senkit nem lep meg a teremben,

Bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp

ebben a show-ban látókat és nem látókat viszek magammal,

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

Hollandiában vannak olyan templomok és egészségügyi szervezetek,

Böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

így tudósok, művészek, zenészek és írók

Yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.

a fogságban tartott polip képes megkülönböztetni az embereket.

Ve bu insanları daha fazla memnun etti,

Sokkal jobban működik az,

RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,

RH: Örömünkre szolgál, ha az embereket boldoggá tesszük.

Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.

Óvadékkal soha nem szándékoztak senkit börtönben tartani.

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

De e brit kutatással foglalkozó tudósok

O halde insanları asıl motive eden ne?

Voltaképp mi ösztönzi őket?

Kurumunuzla uygun düşen yetenekleri olan insanları seçebilirsiniz.

a szervezetüknek megfelelő kompetenciák.

Ve insanları daha iyi lider yapan niteliklere bakmaktır,

keressük a tulajdonságokat, amelyek jobb vezetővé tesznek valakit,

özellikle de bu özellikler genellikle insanları lider yapmadığında.

különösen, ha vannak tulajdonságok, amelyek nem segítik a vezetővé válást.

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

A tudósok óriási szövetminta-bankot is létrehoztak,

- Diğer insanları hor görmemeliyiz.
- Diğer insanlara tepeden bakmamalıyız.

Nem illik lenézni másokat.

Satranç oynayan insanları izlemenin çok eğlenceli olmadığını düşünüyorum.

Nem tartom érdekesnek más emberek sakkozását nézni.

Aşk çoğalma için insanları kandırmanın doğal bir yoludur.

A természet a szerelemmel csapja be az embereket, hogy szaporodjanak.

Böyle basit suçlar yüzünden insanları hapse atmamamız lazım.

Nem kellene embereket bebörtönöznünk ilyen piti bűncselekményekért.

Böylece, 10 yaşından 80 yaşına kadar insanları test ettik

Teszteltünk 10 és 80 év közöttieket,

Afrikalı insanları kaçırmak ve köle yapmak için Sahraaltı Afrika'ya

Ők voltak az első európaiak, akik direkt azért hajóztak Fekete-Afrikába,

Ve yok etmeye ant içmiş insanları harfi harfine gördük.

és olyanokat, akik rombolásra szánták el magukat.

Bilim insanları haksız olmayı sevmezler ama yapboz oynamaya bayılırlar

A kutatók nem szeretnek tévedni, viszont imádjuk a kirakós játékokat,

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

néhány tudós elutasította a gigászi ütközés elméletet.

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

ezek itt a világ leggazdagabb, leghatalmasabb emberei,

Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.

Olvassuk és hallgassuk azokat, akik véleményével élesen szemben állunk.

Dil ders kitapları sadece iyi insanları ön plana çıkarmaktadır.

A nyelvkönyvekben gyakran csak jó emberek szerepelnek.

Sadece şiddetli felç geçiren insanları hayatta tutmakta daha iyi olduk.

Csak javultak a sztrók utáni az életben maradási esélyeik.

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

A tudósok legalább két különböző magyarázatot találtak erre.

Bu veri, bilim insanları için çok ama çok önemli oldu,

és adataik a tudósok számára fölbecsülhetetlenül értékesek;

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

A tudósok eddigi ismeretei szerint ez idő alatt is fertőzőképes az illető.

Kurtarma işçisi insanları kurtarmak için bir helikopterle felaket bölgesine gitti.

A mentőszolgálat tagja helikopterrel repült be a katasztrófa sújtotta területre, hogy embereket mentsen.

Allah tüm insanları eşit yarattı ama insanlar farklı olarak düşünüyor.

Isten minden embert egyenlőnek teremtett, de az emberek ezt máshogy gondolják.

Önce benim iznimi almadan sana kaç kez insanları getirmemeni söyledim?

Hányszor mondtam neked, hogy ne hozz ide másokat az előzetes engedélyem nélkül?

Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da sakatlar.

A háború megcsonkítja az embereket, nem csak testileg, de mentálisan is.

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.

A Tatoeba Korpusban a hibák számának csökkentésének egyik módja az lenne, hogy arra biztassuk az embereket, hogy csak a saját anyanyelvükre fordítsanak.

Sevgili dil öğrenicisi, bir gün, uluslararası sesletim derneği çizelgelerini tetkik etmekten vazgeçmelisin ve insanları dinlemeye başlamalısın.

Egy nap, kedves nyelvtanuló, abba kell hagynod az IPA-táblázat bámulását, és el kell kezdened figyelni az embereket.