Translation of "çalışma" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "çalışma" in a sentence and their hungarian translations:

Çalışma anlamında

Olyan korban élünk,

Kaçmaya çalışma.

Ne próbálj meg elfutni.

- Masumu oynamaya çalışma.
- Masummuş gibi davranmaya çalışma.
- Masummuş gibi görünmeye çalışma.

- Ne próbáld megjátszani az ártatlant.
- Ne játsszd itt nekem az ártatlant!

22 bilimsel çalışma.

22 tudományos tanulmány.

Beni durdurmaya çalışma.

Ne próbálj megállítani!

Bizi kandırmaya çalışma.

Ne próbálj meg átverni minket.

Beni kandırmaya çalışma.

Ne próbálj átvágni.

Konuyu değiştirmeye çalışma.

Ne próbálj meg másról beszélni!

Beni yakalamaya çalışma.

Ne próbálj meg elkapni.

Beni sinirlendirmeye çalışma.

Ne próbálj meg felhúzni!

Burası çalışma odam.

Ez itt a dolgozószobám.

Bir pilot çalışma başlattık,

Belekezdtünk egy kísérletbe,

Çalışma daha çıkmamıştı bile.

sőt, még meg sem jelent.

Sonra çalışma biçimimi değiştirdim.

De megváltoztattam tanulási módszeremet.

Çok çalışma yanlısı değilim,

Nem vagyok nagy rajongója a kemény munkának,

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.

Szeretnének javítani a munkakörülményeiken.

Bana yardım etmeye çalışma.

Ne próbálj segíteni nekem.

Lütfen beni bulmaya çalışma.

Kérlek, ne keress!

Bir kahraman olmaya çalışma.

Ne hősködjél!

Bana rüşvet vermeye çalışma.

Ne próbáljon engem megvesztegetni.

Çalışma sizi özgür kılacak.

A munka szabaddá tesz.

- Tüm suçu bana yüklemeye çalışma.
- Tüm bunun için beni suçlamaya çalışma.

- Ne próbálj meg mindenért engem hibáztatni!
- Ne próbáljon meg mindenért engem hibáztatni!

Yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,

esélyt kaphatnak arra, hogy együtt dolgozzanak a fiatal szakemberekkel,

Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.

Valószínűleg ott volt a stresszes tanulási folyamat alatt is.

Sıkı çalışma ve sabır ile

Kemény munkával és kitartással

Bu onun çalışma şekli mi?

Szóval így működik?

Çok fazla çalışma, tamam mı?

Ne dolgozz túl sokat, oké?

Bu çalışma özel yetenek ister.

Ehhez a munkához különleges képességekre van szükség.

Bu kapı çalışma odasına götürür.

Ez az ajtó a dolgozószobába vezet.

Sanırım benim için çalışma zamanıdır.

Úgy érzem, ideje nekiállni tanulni.

- Çok çalışma, verimli çalış.
- Sıkı çalışma, akıllı çalış.
- İşi bil, işe gitme.

Ne keményen dolgozz; ésszel dolgozz!

Pek çok çalışma aynı şeyi gösteriyor.

amikor annyi tanulmány ugyanazt mutatja,

Çalışma sigara içmenin sağlığımızı mahvettiğini netleştirmiştir.

A kutatás világossá tette, hogy a dohányzás káros az egészségre.

Tom'un sıkı bir çalışma programı var.

Tomnak szoros a napirendje.

Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil.

Szorgalmas munka nélkül nincs siker.

Tom, çalışma odasına girip kapıyı kilitledi.

Tom bemenet a dolgozószobájába és magára zárta az ajtót.

- İnkâr etmeye çalışma.
- Boşuna inkâr etme.

Ne fáradj azzal, hogy letagadod.

Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.

Ez a téma nem tartozik az elméleti területeink közé.

ırkçılık karşıtı çalışma yapmaya başlamaları için destekliyorum.

hogy lássanak hozzá az antirasszista tevékenységhez az üzleti Amerikában.

Haftada kaç kez futbol takımı çalışma yapar?

Hányszor gyakorol a futballcsapat egy héten?

Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü.

Apám átalakította a garázst dolgozószobává.

Ve bu çalışma Noel'e kadar bitmiş olacak.

ami karácsonykor fog véget érni.

- Çalışmak özgür kılar.
- Çalışma sizi özgür kılacak.

A munka szabaddá tesz.

Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği

János perfekcionizmusa, könyörtelen munkaerkölcse

Her ay, 10 milyon genç çalışma yaşına geliyor.

Havonta 10 millió fiatal eléri a munkaképes kort.

Hepimizin birlikte yapması gereken bir çalışma değil de

amivel foglalkozzanak csak a kérdés szakemberei,

- O muhtemelen çalışamaz.
- Çalışma ihtimali yok.
- Çalışması imkânsız.

Lehetetlen, hogy ez működjön.

- Beni taklit etmeye çalışma.
- Beni taklit etmeye çalışmayın.

Ne próbálj utánozni.

Bu çalışma istatistiksel yöntemler kullanarak tespit edilmiş ve edilmemiş

A tanulmány kiterjed mind a földerített, mind a föl nem derített csalásokra.

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

Közel 60 éves nemzetközi kutatómunka mutatja,

- Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- O işler öyle yürümüyor.

Ez nem így működik.

Standart çalışma haftası pazartesi başlar ve cuma sona erer.

A normális munkahét hétfőn kezdődik és pénteken fejeződik be.

Tom sadece bir öğleden sonra üç haftalık çalışma yaptı.

Tom egyetlen délután alatt elvégzett három heti munkát.

Üniversiteyi kendi yolumla kazandım. Şimdi bir şampiyon gibi çalışma zamanı.

Felvételt nyertem az egyetemre. Most aztán úgy kell tanulnom, mint egy nyertesnek.

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

Egy virágot látok az íróasztalon.