Translation of "Yardımına" in German

0.420 sec.

Examples of using "Yardımına" in a sentence and their german translations:

- Senin yardımına ihtiyacım olacak.
- Yardımına ihtiyacım olacak.

- Ich werde Ihre Hilfe benötigen.
- Ich werde deine Hilfe brauchen.
- Ich werde eure Hilfe brauchen.
- Ich werde Ihre Hilfe brauchen.

Onun yardımına güvenemezsin.

- Du kannst nicht mit seiner Hilfe rechnen.
- Du kannst dich nicht auf seine Hilfe verlassen.

Yardımına ihtiyacım yoktu.

- Ich benötigte deine Hilfe nicht.
- Ich benötigte Ihre Hilfe nicht.

Yardımına ihtiyacımız yok.

- Wir brauchen deine Hilfe nicht.
- Wir bedürfen deiner Hilfe nicht.

Yardımına ihtiyacım var.

- Ich benötige deine Hilfe.
- Ich brauche deinen Beistand.
- Ich brauche Ihren Beistand.
- Ich benötige Ihre Hilfe.

Yardımına ihtiyacım olacak.

Ich werde deine Hilfe brauchen.

Yardımına ihtiyacım olabilir.

Ich könnte deine Hilfe gebrauchen.

Yardımına güvenebilir miyim?

Kann ich auf Ihre Hilfe zählen?

Onun yardımına güvenme.

Rechne nicht mit seiner Hilfe.

Yardımına ihtiyacımız var.

Wir brauchen deine Hilfe.

Onun yardımına bağlı olabilirsin.

Du kannst dich auf seine Hilfe verlassen.

Başarımı onların yardımına borçluyum.

Meinen Erfolg verdanke ich ihrer Hilfe.

Onların yardımına ihtiyacın olacak.

Du wirst ihre Hilfe brauchen.

Acilen yardımına ihtiyacım var!

- Ich brauche ganz dringend deine Hilfe!
- Ich brauche ganz dringend eure Hilfe!
- Ich brauche ganz dringend Ihre Hilfe!

Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.

- Letzten Endes werden wir deine Hilfe benötigen.
- Letzten Endes werden wir deiner Hilfe bedürfen.
- Wir werden letzten Endes deine Hilfe brauchen.

Halen yardımına ihtiyacımız var.

- Wir brauchen noch immer deine Hilfe.
- Wir brauchen noch immer eure Hilfe.
- Wir brauchen noch immer Ihre Hilfe.

Tom'un yardımına ihtiyacı olacak.

- Tom wird deine Hilfe benötigen.
- Tom wird Ihre Hilfe benötigen.
- Tom wird eure Hilfe benötigen.

Ülkenin yardımına ihtiyacı var.

- Das Land braucht eure Hilfe.
- Das Land braucht Ihre Hilfe.
- Das Land braucht deine Hilfe.

Hâlâ yardımına ihtiyacım var.

- Ich brauche immer noch deine Hilfe.
- Ich brauche immer noch Ihre Hilfe.

Bugün yardımına ihtiyacımız olmayacak.

Wir werden deine Hilfe heute nicht brauchen.

Gerçekten yardımına ihtiyacın var.

Sie braucht wirklich deine Hilfe.

Onun yardımına ihtiyacım yoktu.

Ich brauchte seine Hilfe nicht.

Başarımı onun yardımına borçluyum.

Meinen Erfolg verdanke ich ihrer Unterstützung.

Ben başarımı yardımına borçluyum.

- Meinen Erfolg verdanke ich deiner Hilfe.
- Ich schulde meinen Erfolg deiner Unterstützung.
- Ich schulde meinen Erfolg eurer Unterstützung.
- Ich schulde meinen Erfolg Ihrer Unterstützung.

Onların yardımına ihtiyacımız var.

Wir brauchen ihre Hilfe.

Onun yardımına ihtiyacımız var.

Wir brauchen ihre Hilfe.

Tom'un yardımına ihtiyaç duyacağız.

Wir werden Toms Hilfe benötigen.

Yardımına ihtiyacım var, Tom.

Ich brauche deine Hilfe, Tom.

Tom'un yardımına ihtiyacımız vardı.

Wir brauchten Toms Hilfe.

Tom'un yardımına ihtiyacım var.

Ich brauche Toms Hilfe.

Dinle yardımına ihtiyacım var.

Bitte, ich brauche deine Hilfe.

Gerçekten yardımına ihtiyacımız var.

- Wir brauchen wirklich deine Hilfe.
- Wir brauchen wirklich Ihre Hilfe.

Tom onun yardımına koştu.

Tom eilte ihr zu Hilfe.

Onların yardımına bel bağlayamazsın.

Du kannst nicht auf ihre Hilfe bauen.

Tom, yardımına ihtiyacım var.

- Tom, ich brauche deine Hilfe.
- Tom, ich brauche Ihre Hilfe.

Tom, Mary'nin yardımına güveniyor.

Tom zählt auf Marys Hilfe.

Tom, Mary'nin yardımına güvenemez.

Tom kann sich nicht auf Marys Hilfe verlassen.

Tom Mary'nin yardımına güvendi.

Tom zählte auf Marys Hilfe.

Tom'un, yardımına ihtiyacı var.

Tom braucht Ihre Hilfe.

Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok.

Ich brauche niemandes Hilfe.

Başım belada. Yardımına ihtiyacım var.

Ich bin in Schwierigkeiten. Ich brauche deine Hilfe.

Gerçekten senin yardımına ihtiyacı var.

Er braucht wirklich deine Hilfe.

Yardımına ihtiyacım olduğu için buradayım.

- Ich bin hier, weil ich eure Hilfe brauche.
- Ich bin hier, weil ich deine Hilfe brauche.
- Ich bin hier, weil ich Ihre Hilfe brauche.

Benim onun yardımına ihtiyacım var.

Ich brauche seine Hilfe.

Senin yardımına ihtiyacım olduğunda neredeydin?

Wo warst du, als ich deine Hilfe brauchte?

Tom'un gerçekten yardımına ihtiyacı var.

- Tom braucht wirklich deine Hilfe.
- Tom braucht wirklich eure Hilfe.
- Tom braucht wirklich Ihre Hilfe.

Kesinlikle Tom'un yardımına ihtiyacımız var.

Wir brauchen Toms Hilfe, so viel ist klar.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı olmayabilir.

Tom hat Marias Hilfe möglicherweise gar nicht nötig.

Gerçekten senin yardımına ihtiyacım yok.

Ich brauche deine Hilfe wirklich nicht.

Bence Tom'un yardımına ihtiyacı var.

Ich denke, Tom braucht deine Hilfe.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.

- Tom benötigt die Hilfe von Mary.
- Tom braucht Marias Hilfe.

Tom başarısını Mary'nin yardımına bağladı.

Tom schrieb seinen Erfolg Marys Hilfe zu.

- Yardımını istemiyorum.
- Senin yardımını istemiyorum.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

Ich will deine Hilfe nicht.

- Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

- Ich brauche deine Hilfe nicht.
- Ich brauche eure Hilfe nicht.
- Ich brauche Ihre Hilfe nicht.

Yardımına karşılık, ona üç kitap verdim.

Ich gab ihm drei Bücher im Austausch für seine Hilfe.

Senin yardımına ihtiyacımız olduğu için buradasın.

Du bist hier, weil wir deine Hilfe brauchen.

Tom'a onun yardımına ihtiyacım olmayacağını söyle.

Richte Tom aus, dass ich seiner Hilfe nicht bedarf!

Tom'a onun yardımına ihtiyacımın olmayacağını söyle.

Richte Tom aus, dass ich seiner Hilfe nicht bedarf!

Burada yardımına ihtiyacı olan insanlar var.

- Es gibt hier Menschen, die deine Hilfe brauchen.
- Es gibt hier Menschen, die eure Hilfe brauchen.
- Es gibt hier Menschen, die Ihre Hilfe brauchen.

Tom'un senin yardımına ihtiyacı varken neredeydin?

- Wo warst du, als Tom deine Hilfe brauchte?
- Wo wart ihr, als Tom eure Hilfe brauchte?
- Wo waren Sie, als Tom Ihre Hilfe brauchte?

Tom'a onun yardımına ihtiyacım olmadığını söyle.

Sag Tom, dass ich seine Hilfe nicht benötige!

Yardımına ihtiyacım vardı, ama seni bulamadım.

Ich hätte deine Hilfe gebraucht, aber ich konnte dich nicht finden.

Yardımına ihtiyacım olduğu için seninle konuşmak istedim.

- Ich wollte mit dir reden, weil ich deine Hilfe brauche.
- Ich wollte mit euch reden, weil ich eure Hilfe brauche.
- Ich wollte mit Ihnen reden, weil ich Ihre Hilfe brauche.

Tom'a onun yardımına hiç ihtiyacım olmadığını söyle.

Sag Tom, dass ich keinerlei Hilfe von ihm brauche.

Bunu tek başıma yapamam. Yardımına ihtiyacım var.

Allein schaffe ich das nicht. Ich brauche deine Hilfe.

- Gerçekten yardımına ihtiyacım var.
- Gerçekten yardımınıza ihtiyacım var.

Ich benötige wirklich deine Hilfe.

Tom'a ne olduğunu bulmak için yardımına ihtiyacım var.

Ich brauche deine Hilfe, um herauszufinden, was Tom passiert ist.

Lütfen Tom'a onun yardımına ihtiyacım olduğunu söyleyebilir misiniz?

- Könntest du Tom bitte ausrichten, dass ich seine Hilfe brauche?
- Könntet ihr Tom bitte ausrichten, dass ich seine Hilfe brauche?
- Könnten Sie Tom bitte ausrichten, dass ich seine Hilfe brauche?

O zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.

Ich brauchte damals dringend seine Hilfe.

- Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımına ihtiyacımız var.

- Wir brauchen Ihre Hilfe.
- Wir brauchen deine Hilfe.
- Wir brauchen eure Hilfe.

Benim senin yardımına ihtiyacım yok, ama senin benimkine var.

Nicht ich brauche deine Hilfe, sondern du die meine.

- Tom'un senin yardımına ihtiyacı var.
- Tom'un sizin yardımınıza ihtiyacı var.

- Tom braucht deine Hilfe.
- Tom braucht Ihre Hilfe.

- Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımına ihtiyacımız var.

- Wir brauchen Ihre Hilfe.
- Wir brauchen deine Hilfe.
- Wir brauchen eure Hilfe.

- Artık Tom'un yardımına ihtiyaç duymuyorum.
- Tom'un daha fazla yardım etmesine ihtiyacım yok.

Ich brauche Toms Hilfe nicht mehr.

Tom Mary'yi öğleden sonra geç saatlerde onun yardımına ihtiyacı olabileceğini söylemek için aradı.

Tom rief Mary an, um ihr zu sagen, dass er möglicherweise später am Nachmittag ihre Hilfe benötige.