Translation of "Yaşadılar" in German

0.004 sec.

Examples of using "Yaşadılar" in a sentence and their german translations:

Boston'da yaşadılar.

Sie lebten in Boston.

- Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.

Während des Krieges lebten sie auf dem Land.

Birkaç yıl İspanya'da yaşadılar.

Sie haben ein paar Jahre in Spanien gewohnt.

Onlar burada yaşadılar mı?

Haben sie hier gewohnt?

Ölene dek mutlu yaşadılar.

Sie lebten glücklich bis ans Ende ihrer Tage.

Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.

- Sie führten ein glückliches Leben.
- Sie haben ein glückliches Leben geführt.

Tilki ve ayı birlikte yaşadılar.

Der Fuchs und der Bär lebten zusammen.

Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.

Während des Krieges lebten sie auf dem Land.

Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?

Wie lange haben sie in England gelebt?

Ve onlar sonsuza kadar mutlu yaşadılar.

Und sie lebten glücklich immerdar.

Çok mutlu bir evlilik hayatı yaşadılar.

Sie führten eine sehr glückliche Ehe.

Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

Und wenn sie nicht gestorben sind, dann leben sie noch heute.

Çiftliklerde ya da küçük kasabalarda yaşadılar.

Sie lebten auf Bauernhöfen oder in kleinen Städten.

Bir tilki ve ayı birlikte yaşadılar.

Ein Fuchs und ein Bär lebten zusammen.

6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.

Sie lebten ungefähr zur gleichen Zeit im frühen 6. Jahrhundert.

İki kız kardeş çok barışçıl bir biçimde yaşadılar.

Die zwei Schwestern lebten sehr still.

Böylece, evlenmediler ve mutlu mesut ömürlerinin sonuna kadar yaşadılar.

- Drum heirateten sie nicht und lebten glücklich und zufrieden bis ans Ende ihrer Tage.
- Und sie heirateten nicht und lebten glücklich bis an ihr Lebensende.

Bir yılda yüzde beş daha fazla koroner plak rahatsızlığı yaşadılar

hatte ein Jahr später 5% mehr Koronarplaque

Evlendiler, çoluk çocuk sahibi oldular ve hayatları boyunca mutlu yaşadılar.

Sie heirateten, gründeten eine Familie und leben ihr Leben lang glücklich.

İki küçük tavşan, beyaz tavşan ve siyah tavşan, büyük bir ormanda yaşadılar.

- Zwei kleine Kaninchen, ein weißes Kaninchen und ein schwarzes Kaninchen, lebten in einem großen Wald.
- Zwei kleine Kaninchen, ein weißes und ein schwarzes, lebten in einem großen Wald.

Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.

Märchen fangen gewöhnlich mit dem Satz "es war einmal..." an und enden mit "...und wenn sie nicht gestorben sind, dann leben sie noch heute".

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.

Vor langer Zeit lebten in Indien ein Affe, ein Fuchs und ein Hase freundschaftlich zusammen.