Translation of "Yüzme" in German

Nehirde yüzme.

Schwimm nicht im Fluss.

Yüzme kolaydır.

Schwimmen ist leicht.

Yüzme hobimdir.

Schwimmen ist mein Hobby.

- Yüzebilirim.
- Yüzme biliyorum.

Ich kann schwimmen.

Yüzme benim hobim.

Schwimmen ist mein Hobby.

Yüzme ile ilgileniyorum.

Ich interessiere mich für's Schwimmen.

Yüzme bacaklarını güçlendirir.

Schwimmen kräftigt die Beine.

Yüzme dersleri almalısın.

Du solltest Schwimmunterricht nehmen.

- Yüzemiyorum.
- Yüzme bilmiyorum.

Ich kann nicht schwimmen.

Yüzme havuzu nerede?

- Wo ist der Pool?
- Wo ist der Swimmingpool?
- Wo ist das Schwimmbad?

Lütfen burada yüzme.

Bitte schwimm hier nicht!

Yüzme öğrenmek istiyorum.

- Ich will Schwimmen lernen.
- Ich will schwimmen lernen.

- Yüzme havuzuna taş atma.
- Yüzme havuzuna taş atmayın.

Schmeiß keine Steine ins Schwimmbecken.

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.

- Sie können den Swimmingpool des Hotels benutzen.
- Du kannst den Swimmingpool des Hotels benutzen.

Bir yüzme kulübüne üyeyim.

Ich bin Mitglied in einem Schwimmverein.

- Yüzme kolaydır.
- Yüzmek kolaydır.

Schwimmen ist leicht.

Yüzme hoşlandığım bir şeydir.

Ich schwimme unter anderem gern.

Onu yüzme havuzuna itti.

- Sie schubste ihn ins Schwimmbecken.
- Sie stieß ihn ins Schwimmbecken.

O yüzme öğrenmek istiyor.

Sie will schwimmen lernen.

Tom yüzme havuzuna daldı.

Tom tauchte ins Becken.

Yüzme bilmediğinden haberim yoktu.

Ich wusste nicht, dass du nicht schwimmen kannst.

Ben bir yüzme kulübündeyim.

Ich bin einem Schwimmverein beigetreten.

Yüzme, benim için kolaydır.

Schwimmen fällt mir leicht.

Bir yüzme havuzumuz yok.

Wir haben kein Schwimmbecken.

Tom yüzme dersleri alıyor.

Tom nimmt Schwimmunterricht.

Tom yüzme havuzuna düştü.

- Tom fiel ins Schwimmbecken.
- Tom ist ins Schwimmbecken gefallen.

O yüzme havuzuna atladı.

Er sprang ins Schwimmbecken.

Tom yüzme havuzuna atladı.

Tom sprang ins Schwimmbecken.

Tom yüzme öğrenmek istedi.

Tom wollte schwimmen lernen.

Yüzme havuzu halka açık.

Das Schwimmbad ist öffentlich zugänglich.

Yüzme sağlığınız için iyidir.

Schwimmen ist gut für die Gesundheit.

Yüzme kulübünün bir üyesiyim.

Ich bin Mitglied im Schwimmverein.

Yüzme havuzunda konjonktivite yakalandı.

Sie hat im Schwimmbad eine Bindehautentzündung bekommen.

Yüzme konusunda çok iyiyim.

Ich kann sehr gut schwimmen.

Yardım edin! Yüzme bilmiyorum.

Hilfe! Ich kann nicht schwimmen.

- Sen yüzebiliyor musun?
- Yüzebilir misin?
- Yüzme biliyor musun?
- Yüzme biliyor musunuz?

- Kannst du schwimmen?
- Können Sie schwimmen?
- Könnt ihr schwimmen?

O, onu yüzme havuzuna itti.

- Er schubste sie ins Schwimmbecken.
- Er stieß sie ins Schwimmbecken.

O, kediyi yüzme havuzuna itti.

Er stieß die Katze ins Schwimmbecken.

Onun bir yüzme havuzu var.

Er hat ein Schwimmbecken.

Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.

Niemand war im Schwimmbecken.

Onun ısıtmalı yüzme havuzu var.

Er hat ein beheiztes Schwimmbecken.

Tom'un ısıtmalı yüzme havuzu var.

Tom hat einen beheizten Schwimmingpool.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

- Schwimmen kräftigt die Beine.
- Schwimmen macht die Beine stärker.

Tom havuzda yüzme turları atıyordu.

Tom schwamm Runden im Pool.

- O yüzebilir.
- Yüzebilir.
- Yüzme biliyor.

Sie kann schwimmen.

Tom'un bir yüzme havuzu var.

Tom hat ein Schwimmbecken.

- Tom yüzemez.
- Tom yüzme bilmez.

Tom kann nicht schwimmen.

Yüzme havuzu zeminin altında gizlidir.

Das Schwimmbecken ist unter dem Boden versteckt.

Yüzme havuzunda üç çocuk var.

Es sind drei Kinder im Schwimmbecken.

- İyi yüzebiliyor.
- İyi yüzme biliyor.

Sie kann gut schwimmen.

Mike yüzme kulübünün bir üyesi midir?

Ist Mike Mitglied des Schwimm-Klubs?

Onun ısıtmalı bir yüzme havuzu var.

Sie hat ein beheiztes Schwimmbecken.

Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.

Sie gingen ins Schwimmbad.

Tom yüzme kulübünün bir üyesi mi?

Ist Tom Mitglied im Schwimmverein?

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

Schwimmen kräftigt die Beine.

Bu motelin bir yüzme havuzu var.

In diesem Motel gibt es ein Schwimmbad.

Tom asla yüzme dersleri için kaydolmadı.

Tom hat noch nie Schwimmstunden genommen.

- Yüzemezsin, değil mi?
- Yüzme bilmiyorsun, değil mi?

Du kannst nicht schwimmen, oder?

Ebeveynleri etraftayken çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.

Ich bringe Kindern nicht gern das Schwimmen bei, wenn die Eltern in der Nähe sind.

Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.

Dieses Haus verfügt über ein beheiztes Schwimmbecken.

Bu yüzme okulunun aylık ücreti ne kadar?

Wie hoch ist die monatliche Unterrichtsgebühr in dieser Schwimmschule?

Sanırım hangi yüzme kulübüne katılacağım fark etmez.

- Es ist ja wohl egal, welchem Schwimmklub ich beitrete.
- Ich schätze, es macht keinen Unterschied, welchem Schwimmverein ich beitrete.

- Tom'un yüzebildiğini biliyorum.
- Tom'un yüzme bildiğini biliyorum.

Ich weiß, dass Tom schwimmen kann.

O yüzme havuzunda yüzerken kilitli dolabının anahtarını kaybetti.

Sie verlor beim Schwimmen im Becken ihren Spindschlüssel.

Bir yüzme havuzu ve bir bovling pisti var.

Es gibt dort ein Schwimmbecken und eine Kegelbahn.

O yüzme havuzunda yüzerken soyunma odası anahtarını kaybetti.

Sie verlor beim Schwimmen im Becken ihren Spindschlüssel.

- Yüzme öğrenmek çok kolaydır.
- Yüzmeyi öğrenmek çok kolay.

Schwimmen ist sehr leicht zu lernen.

Yüzme havuzunu temizlemeyi bitir ve patron sana ödeme yapacak.

- Führe die Reinigung des Schwimmbeckens zu Ende, und der Chef wird dich bezahlen.
- Führen Sie die Reinigung des Schwimmbeckens zu Ende, und der Chef wird Sie bezahlen.

Yüzme havuzlarında su sürekli olarak bir filtreden geçirilerek pompalanır.

In Schwimmbädern wird das Wasser ständig gefiltert.

Senkronize yüzme, kızlar ve kadınlar için güzel bir spordur.

Synchronschwimmen ist ein schöner Sport für Mädchen und Frauen.

On üç yaşın altındaki çocuklar bu yüzme havuzuna kabul edilmemektedir.

Kindern unter dreizehn Jahren ist der Zutritt zu diesem Swimmingpool untersagt.

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.

Dieses Produkt nicht in der Nähe der Badewanne, des Waschbeckens, des Schwimmbeckens oder sonst irgendwo, wo Wasser oder Feuchtigkeit vorhanden sind, verwenden.