Translation of "Siyaset" in German

0.003 sec.

Examples of using "Siyaset" in a sentence and their german translations:

Siyaset bir oyundur.

Politik ist ein Spiel.

- Politika kirlidir.
- Siyaset kirlidir.

Die Politik ist schmutzig.

Siyaset onun ilgisini çekmedi.

Politik interessierte ihn nicht.

Onlar siyaset hakkında konuştular.

Sie sprachen über Politik.

Tom siyaset bilimi okudu.

Tom studierte Politikwissenschaften als Hauptfach.

Ben siyaset hakkında tartışmayı sevmem.

Ich streite nicht gern über Politik.

O, siyaset hakkında konuşmayı sever.

Er liebt es, über Politik zu sprechen.

Tom siyaset hakkında konuşmayı seviyor.

- Tom liebt es, über Politik zu sprechen.
- Tom spricht sehr gerne über Politik.

O, siyaset hakkında bir şey bilmiyor.

- Er weiß nichts über Politik.
- Er hat keine Ahnung von Politik.

Hukuk ve siyaset iki farklı şeydir.

- Recht und Politik sind zweierlei.
- Recht und Politik sind zwei Paar Stiefel.

Kız kardeşim çok sık siyaset konuşmaz.

Meine Schwester spricht nicht so oft über die Politik.

Bayan Brown, siyaset üzerine bir kitap yazdı.

Frau Brown hat ein Buch über Politik geschrieben.

Tom siyaset ve felsefe hakkında konuşmayı seviyor.

Tom spricht gerne über Politik und Philosophie.

"Norman Finkelstein kimdir?" "O Amerikalı bir siyaset bilimcidir"

„Wer ist Norman Finkelstein?“ – „Ein amerikanischer Politikwissenschaftler.“

Siyaset ve din hakkında benim kendi görüşlerim var.

Ich habe eigene Meinungen über Politik und Religion.

Siyaset söz konusu olduğunda, o hala bir çocuk kadar masum.

Was die Politik angeht, so ist er noch immer arglos wie ein Kind.

Siyaset ölmüş fok gibidir. Çok pis kokar ama yağı kıymetlidir.

Politik ist wie eine tote Robbe: stinkt erbärmlich, aber das Öl ist kostbar.

Fransa'da sol kanat siyaset için asla oy vermedim ve artık başlamayacağım.

Ich habe nie die Linke in Frankreich gewählt und jetzt werde ich auch nicht damit anfangen.