Translation of "Sınır" in German

0.005 sec.

Examples of using "Sınır" in a sentence and their german translations:

Sınır kapalıdır.

Die Grenze ist geschlossen.

Sınır yok.

Es gibt keine Grenze.

Aşk sınır tanımaz.

Liebe kennt keine Grenzen.

Fransa İtalya'nın sınır komşusudur.

Frankreich grenzt an Italien.

Almanya Fransa'nın sınır komşusudur.

Deutschland grenzt an Frankreich.

Doğa hiçbir sınır tanımaz.

Die Natur kennt keine Grenzen.

Tom sınır dışı edildi.

Tom wurde deportiert.

Tek sınır hayal gücünüzdür.

Die Phantasie allein ist die Grenze.

Doğal sınır işaretleri var mı?

- Gibt es irgendwelche Landmarken?
- Gibt es irgendwelche Sehenswürdigkeiten?
- Gibt es irgendwelche Wahrzeichen?
- Gibt es irgendwelche Grenzsteine?
- Gibt es irgendwelche Baken?
- Gibt es irgendwelche Orientierungspunkte?

Onlar Tom'u sınır dışı ettiler.

Sie schoben Tom ab.

Vatan hainleri sınır dışı edilecek.

Verräter werden abgeschoben.

İnsanlığın ilerlemesi için sınır yoktur.

Es gibt keine Grenze für menschlichen Fortschritt.

İnsan arzusunda hiçbir sınır yoktur.

Menschliches Streben kennt keine Grenzen.

Tom nerede sınır koyacağını biliyor.

Tom weiß, wo er einen Schlußstrich ziehen muß.

Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.

Sie markieren es mit ihrem moschusartigen Duft.

Sınır bölgesinde öğretmenlik yapan bir öğretmen

ein Lehrer, der im Grenzgebiet unterrichtet

Hangi ülkeler Slovenya ile sınır komşusudur?

Welche Länder grenzen an Slowenien?

Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.

Deutschland grenzt an Frankreich.

Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.

Kalifornien und Nevada grenzen aneinander.

Hiçbir sınır sana ulaşmamın önüne geçemez.

Keine Grenze hindert mich daran, zu dir zu gelangen.

Mülteciler güvenli bir şekilde sınır çizgisini geçtiler.

Der Flüchtling kam sicher über die Grenze.

İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.

Die Grenze zwischen den beiden Nachbarländern bleibt geschlossen.

Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.

Der Grenzübergang war voller Menschen, viele davon Flüchtlinge.

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.

Genie und Wahnsinn liegen dicht beieinander.

Brezilya Atlantik Okyanusu'nun yanı sıra on ülkeye sınır komşusudur.

Brasilien grenzt an zehn Länder sowie an den Atlantischen Ozean.

İkinci Dünya Savaşından önce Finlandiya ve Rusya arasındaki sınır Leningrad'a yakındı.

Vor dem Zweiten Weltkrieg lag die finnisch-sowjetische Grenze nahe Leningrad.

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi.

Ursprünglich wollte Abraham Lincoln alle Sklaven nach Afrika oder in die Karibik deportieren lassen.

- Almanya, Hollanda ile komşudur.
- Almanya, Hollanda ile aynı sınırı paylaşır.
- Almanya Hollanda'ya sınır komşusudur.

Deutschland grenzt an die Niederlande.