Translation of "Planın" in German

0.005 sec.

Examples of using "Planın" in a sentence and their german translations:

- Planın ayrıntıları açıklanmadı.
- Planın detayları açıklanmadı.

Die Einzelheiten des Plans offengelegt.

Planın muhteşem görünüyor.

Dein Plan hört sich toll an.

Planın ertelenmesini önerdim.

Ich schlug vor, den Plan zurückzustellen.

Planın başarısız oldu.

Dein Plan ist gescheitert.

- Yarın için planın ne?
- Yarın için planın nedir?

- Was hast du morgen vor?
- Was habt ihr morgen vor?
- Was haben Sie morgen vor?

Bir planın var mı?

- Hast du einen Plan?
- Habt ihr einen Plan?
- Haben Sie einen Plan?

Bu planın hatası yok.

Dieser Plan ist fehlerlos.

Bugün için planın nedir?

- Was hast du heute vor?
- Was habt ihr heute vor?
- Was haben Sie heute vor?

Hiç planın var mı?

Hast du irgendwelche Pläne?

O senin planın mıydı?

- War das dein Plan?
- War das Ihr Plan?
- War das euer Plan?

Bu planın nesi var?

Was soll an diesem Plan falsch sein?

Planın mükemmel gibi görünüyor.

Dein Vorhaben dünkt mich gar fürtrefflich.

İyi bir planın var.

Du hast einen guten Plan.

Planın bir parçası değildi.

Das war so nicht vorgesehen.

Sorun planın işe yarayıp yaramayacağıdır.

Das Problem ist, ob der Plan funktioniert.

Aptalca planın gerçekten işe yarıyor.

Dein dusseliger Plan funktioniert tatsächlich.

Planın hakkında hiçbir şey bilmiyordum.

- Ich wusste nichts von Ihrem Plan.
- Ich wusste nichts von Ihrem Vorhaben.

Tom planın geri tepebileceğini düşünüyor.

Tom meint, dass der Plan nach hinten losgehen könnte.

Tom planın işe yaramayacağını hissetti.

Tom schwante, dass der Plan nicht aufginge.

- Bu gece için bir planın var mı?
- Bu akşam için planın var mı?

- Hast du Pläne für heute Abend?
- Hast du für heute Abend schon etwas vor?

Planın lehinde misiniz yoksa değil misiniz?

Bist du für den Plan oder dagegen?

Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

Ihr Plan scheint besser als meiner zu sein.

Yarın için bir planın var mı?

- Hast du für morgen etwas geplant?
- Hast du morgen etwas vor?

Her zaman bir yedek planın var.

Tom hat immer einen Ausweichplan.

Senin planın çok miktarda para gerektirir.

Dein Plan erfordert eine große Summe Geldes.

Bu akşam için planın var mı?

- Hast du Pläne für heute Abend?
- Hast du für heute Abend schon etwas vor?

Planın hakkında bana her şeyi anlat.

- Erzähl mir alles über deinen Plan.
- Sagt mir alles über euren Plan.
- Berichten Sie mir alles über Ihren Plan.

- Planınız işe yaramayacak.
- Planın işe yaramayacak.

Dein Plan wird nicht aufgehen.

Senin şimdiden bir planın var mı?

Hast du schon einen Plan?

Hiç kimse bu planın uygulanmasını engelleyemez.

Niemand kann die Ausführung dieses Plans verhindern.

Bu planın işe yarayacağından emin misin?

Wird dieser Plan auch bestimmt aufgehen?

Yaz için bir planın var mı?

Hast du schon Pläne für den Sommer?

- Yarın akşam için hiç planın var mı?
- Yarın akşam için herhangi bir planın var mı?

Hast du Pläne für morgen Abend?

Bu gece için bir planın var mı?

Hast du Pläne für heute Abend?

Hafta sonu için bir planın var mı?

- Hast du schon etwas für das Wochenende vor?
- Habt ihr schon etwas für das Wochenende vor?
- Haben Sie schon etwas für das Wochenende vor?

Senin planın iyi fakat benimki daha iyi.

Dein Plan ist zwar gut, aber mein Plan ist besser.

Bu planın çok az başarı şansı vardı.

Dieser Plan hatte geringe Erfolgschancen.

Cumartesi günü için herhangi bir planın var mı?

- Hast du schon etwas vor am Samstag?
- Hast du am Samstag schon etwas vor?

Cuma günü için herhangi bir planın var mı?

Hast du am Freitag etwas vor?

- Senin planın başarılı olacağı kesin.
- Planınız kesinlikle başarılı olacak.

Dein Plan wird bestimmt gelingen.

Boston'a geri dönmek için herhangi bir planın var mı?

Gedenken Sie noch einmal nach Boston zu kommen?

Senin planın iyi değil. - Ha, yani şimdi o "benim" planım!

„Dein Plan taugt nichts.“ – „Ha, nun ist es also plötzlich ‚mein‘ Plan!“