Translation of "Parktaki" in German

0.003 sec.

Examples of using "Parktaki" in a sentence and their german translations:

Parktaki çiçeklere bakın.

- Schau dir die Blumen im Park an.
- Schaut euch die Blumen im Park an.
- Sehen Sie sich die Blumen im Park an.

Parktaki insanları görüyor musun?

- Siehst du Leute im Park?
- Seht ihr Leute im Park?
- Sehen Sie Leute im Park?

Parktaki çim yeşil ve güzel.

Das Gras im Park ist grün und schön.

Tom parktaki güvercinleri beslemeyi sever.

Tom füttert gern die Tauben im Park.

Parktaki uyarı " çimlerden uzak durun " diyordu.

- Auf dem Schild im Park stand: „Rasen betreten verboten!“
- Auf dem Schild im Park stand: "Rasen betreten verboten."

Parktaki herkes sıcak hava balonuna baktı.

Alle im Park schauten zum Heißluftballon hinauf.

Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.

Alle Kirschbäume im Park stehen in voller Blüte.

Parktaki heykel yeni. Geçen yıl orada değildi.

Die Statue im Park ist neu. Letztes Jahr war die noch nicht da.

Parktaki konserimize yaklaşık 3,000 kişi gelmesini umuyoruz.

Wir erwarten ungefähr dreitausend Leute zu unserem Konzert im Park.

Hayat her zaman parktaki bir yürüyüş değildir.

Das Leben ist kein Ponyhof.

Tom parktaki banka oturdu ve kitabını okumaya başladı.

Tom setzte sich auf die Parkbank und fing an, in seinem Buch zu lesen.

- Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Parktaki açelyalarla birkaç bahçıvan ilgileniyor.

Mehrere Gärtner kümmern sich um die Azaleen im Park.