Translation of "Makyaj" in German

0.003 sec.

Examples of using "Makyaj" in a sentence and their german translations:

Makyaj yaptım.

Ich schminkte mich.

Hiç makyaj yapmıyorum.

Ich schminke mich grundsätzlich nicht.

O makyaj yapmaz.

Sie schminkt sich nicht.

Makyaj fark yaratır.

Schminke macht schon etwas aus.

Mary makyaj yapıyor.

Maria schminkt sich gerade.

Tom makyaj yapıyor.

- Tom trägt Make-up.
- Tom hat sich geschminkt.

Makyaj yapıyor musun?

Hast du Make-up an?

Mary makyaj yapmaz.

Mary trägt kein Makeup.

Mary kendine makyaj yapıyor.

Maria schminkt sich.

Mary genellikle makyaj yapmaz.

Maria schminkt sich für gewöhnlich nicht.

Mary hiç makyaj yapmaz.

Maria schminkt sich überhaupt nicht.

Mary çok makyaj yapıyor.

Maria trägt reichlich Schminke.

Prenses çok makyaj yapıyordu.

Die Prinzessin hatte sich zu stark geschminkt.

Yaklaşık 20 dakikada makyaj yaptı.

Sie hatte sich in ca. 20 Minuten geschminkt.

Araba sürerken asla makyaj yapmamalısın.

Beim Autofahren sollte man sich niemals schminken.

Mary Alice kadar çok makyaj yapmaz.

Maria schminkt sich nicht so sehr wie Elke.

Bence Mary makyaj yapmak için çok genç.

Ich denke, dass Mary zu jung ist, um sich zu schminken.

Mary önce makyaj yapmadan asla evden ayrılmaz.

- Maria verlässt das Haus nie, ohne sich vorher zu schminken.
- Maria geht nie aus dem Haus, ohne sich vorher zu schminken.

Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.

Ich muss mir die Haare föhnen, mich schminken und mich anziehen.

O, makyaj yapmadığı zaman bile, o çok güzeldir.

Selbst ungeschminkt ist sie sehr schön.

- Sen makyaj olmadan daha iyi görünüyorsun.
- Makyajsız daha iyi görünüyorsun.

Du siehst ungeschminkt besser aus.

Makyaj yapmak için ayda 20 dolardan daha fazla harcar mısın?

Gibst du im Monat mehr als 20 Dollar für Kosmetika aus?

- O makyaj olmadan daha iyi görünüyor.
- O makyajsız daha iyi görünüyor.

Sie sieht ungeschminkt besser aus.