Translation of "Kardeşimle" in German

Kardeşimle yiyorum.

Ich esse mit meinem Brüderchen.

Kız kardeşimle

Bei meiner Schwester.

Erkek kardeşimle çıkıyor.

- Sie geht mit meinem Bruder.
- Sie trifft sich mit meinem Bruder.

Kız kardeşimle çıkıyor.

- Er geht mit meiner Schwester.
- Er trifft sich mit meiner Schwester.

- Kız kardeşimle oyun oynuyorum.
- Kız kardeşimle bir oyun oynuyorum.

Ich spiele ein Spiel mit meiner Schwester.

- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.

- George hat meine Schwester geheiratet.
- Georg verheiratete sich mit meiner Schwester.

- O benim kız kardeşimle evlendi.
- O kız kardeşimle evlendi.

Sie heiratete meine Schwester.

Kız kardeşimle parkta oynardım.

Früher spielte ich mit meiner Schwester im Park.

O, kız kardeşimle nişanlı.

Er ist mit meiner jüngeren Schwester verlobt.

Küçük kardeşimle birlikte yedim.

Ich habe mit meinem kleinen Bruder gegessen.

Erkek kardeşimle oyun oynadım.

Ich spielte mit meinem Bruder.

Ben kız kardeşimle konuşuyorum.

Ich spreche mit meiner Schwester.

Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

- Ich bin mit meinem Bruder im Kino gewesen.
- Ich ging mit meinem Bruder ins Kino.

Kız kardeşimle oyun oynuyorum.

- Ich spiele ein Spiel mit meiner Schwester.
- Ich spiele mit meiner Schwester etwas.

Erkek kardeşimle yürüyüşe çıkıyordum.

Ich unternahm einen Spaziergang mit meinem Bruder.

Erkek kardeşimle sinemaya gittik.

Ich bin mit meinem Bruder ins Kino hineingegangen.

Kız kardeşimle tanışmanı istiyorum.

Darf ich vorstellen: meine Schwester.

Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.

Ich bin stolz auf meinen Bruder.

Beni erkek kardeşimle karıştırdı.

Sie verwechselte meinen Bruder mit mir.

Çoğunlukla ben kardeşimle karıştırılırım.

Ich werde oft mit meinem Bruder verwechselt.

O beni kız kardeşimle karıştırdı.

Sie hielt mich für meine Schwester.

O, küçük kız kardeşimle nişanlıdır.

Er ist mit meiner jüngeren Schwester verlobt.

Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.

Ich war mit meiner Schwester im Zoo.

O benim kız kardeşimle evlendi.

Er hat meine Schwester geheiratet.

Herkes beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

Alle verwechseln mich mit meinem Bruder.

Küçük erkek kardeşimle iyi geçiniyorum.

Ich verstehe mich mit meinem jüngeren Bruder.

Evliliğim hakkında kız kardeşimle görüştüm.

- Ich beriet mich mit meiner Schwester über meine Hochzeit.
- Ich beriet mich mit meiner Schwester über meine Ehe.

Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.

Ich benutze das Zimmer mit meiner Schwester zusammen.

Tom kız kardeşimle flört ediyor.

Tom ist mit meiner Schwester zusammen.

Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.

Bitte vergleiche mich nicht mit meinem Bruder.

Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

- Ich teile eine Wohnung mit meinem Bruder.
- Ich teile mir meine Wohnung mit meinem Bruder.

Bu kez kız kardeşimle geleceğim.

Dieses Mal komme ich mit meiner Schwester.

Kız kardeşimle iletişime geçmeye çalışıyorum.

Ich versuche meine Schwester zu erreichen.

- Beni sık sık erkek kardeşime benzetirler.
- Çoğunlukla ben kardeşimle karıştırılırım.
- Çoğunlukla beni kardeşimle karıştırırlar.
- Ben sık sık erkek kardeşimle karıştırılırım.

Ich werde oft mit meinem Bruder verwechselt.

Ben her zaman erkek kardeşimle oynadım.

Ich habe immer mit meinem Bruder gespielt.

Öğlenleyin kız kardeşimle birlikte yemek yiyorum.

Ich esse mit meiner Schwester zu Mittag.

Onun beni kız kardeşimle karıştırdığına eminim.

Ich bin mir sicher, dass er mich mit meiner Schwester verwechselt hat.

Hamile kız kardeşimle bebek isimlerini tartıştık.

Ich sprach mit meiner schwangeren Schwester über Babynamen.

Tom beni ikiz erkek kardeşimle karıştırdı.

Tom verwechselte mich mit meinem Zwillingsbruder.

Geçen sene erkek kardeşimle Boston'a gittim.

Letztes Jahr bin ich mit meinem Bruder nach Boston gefahren.

O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.

Sie ist etwa in dem gleichen Alter wie meine Schwester.

Erkek kardeşimle karşılaştırıldığında ebeveynlerim bana insafsızca davranıyor.

Meine Eltern behandeln mich im Vergleich zu meinem Bruder ungerecht.

Şu an kız kardeşimle öğle yemeği yiyorum.

Ich esse gerade mit meiner Schwester zu Mittag.

Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.

Ich drehte mit meinem Bruder den Film The Great Dance.

Caddeyyi geçerken küçük kız kardeşimle el ele tutuştuk.

Ich nahm meine kleine Schwester an die Hand, als wir die Straße überquerten.

O, yaklaşık olarak büyük kız kardeşimle aynı yaşta.

- Sie ist etwa in dem gleichen Alter wie meine ältere Schwester.
- Sie ist etwa in dem gleichen Alter wie meine große Schwester.

Kız kardeşimle hemen hemen aynı yaşta gösterdiğimi söylerler.

Die Leute sagen, ich sähe etwa genauso alt aus wie meine Schwester.

Biz ikiziz. İnsanlar genellikle beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

Wir sind Zwillinge. Ich werde oft mit meinem Bruder verwechselt.

- Beni erkek kardeşimle karıştırdı.
- O, erkek kardeşimi ben sandı.

- Sie hielt meinen Bruder für mich.
- Sie verwechselte meinen Bruder mit mir.

- O benim kız kardeşimle evlendi.
- O benim kız kardeşim ile evlendi.

Er heiratete meine Schwester.

- Ben kız kardeşimle yemek yiyorum.
- Ben kız kardeşim ile yemek yiyorum.

Ich esse mit meiner Schwester zu Mittag.

Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.

Mit meiner Stiefschwester komme ich gut aus, nicht aber mit meiner Stiefmutter.