Translation of "Kadındır" in German

0.010 sec.

Examples of using "Kadındır" in a sentence and their german translations:

Evde yönetici kadındır

Der Manager ist die Frau zu Hause

Annem bir kadındır.

Meine Mutter ist eine Frau.

Mary bir kadındır.

Maria ist eine Frau.

İnsanın geleceği, kadındır.

Die Zukunft des Mannes ist die Frau.

O büyüleyici bir kadındır.

Sie ist eine charmante Frau.

O güzel bir kadındır.

Sie ist eine hübsche Frau.

O bencil bir kadındır.

Sie ist ein egoistischer Mensch.

O en güzel kadındır.

Sie ist die schönste Frau.

Annem çılgın bir kadındır.

Meine Mutter ist eine Verrückte.

O evli bir kadındır.

Sie ist eine verheiratete Frau.

Mary baskın bir kadındır.

Mary ist eine Domina.

Annesi en güzel bir kadındır.

Ihre Mutter ist eine bildschöne Frau.

Rosa Montero olağanüstü bir kadındır.

Rosa Montero ist eine außergewöhnliche Frau.

Sanırım o dürüst bir kadındır.

Ich halte sie für eine ehrliche Frau.

O da güzel bir kadındır.

Sie ist auch eine Schönheit.

O, dünyadaki en güzel kadındır.

Sie ist die schönste Frau der Welt.

Dul kocası ölmüş bir kadındır.

Eine Witwe ist eine Frau, deren Ehemann verstorben ist.

Benim annem iyi bir kadındır.

Meine Mutter ist eine gute Frau.

O, sizi görmek isteyen kadındır.

Das ist die Frau, die dich sehen möchte.

Mary hırslı bir genç kadındır.

Maria ist eine ehrgeizige junge Frau.

O, kendi kendini eğitmiş bir kadındır.

Sie ist Autodidaktin.

Uzaktan bakıldığında o güzel bir kadındır.

Aus der Ferne gesehen ist sie eine Schönheit.

O, mükemmel güzelliğe sahip bir kadındır.

Sie ist eine Frau von großer Schönheit.

Mary şimdiye kadar sevdiğim tek kadındır.

Maria ist die einzige Frau, die ich je geliebt habe.

Mary güzel ve zeki genç bir kadındır.

Maria ist eine schöne und intelligente junge Frau.

Mary utangaç ve çekingen bir genç kadındır.

Maria ist eine schüchterne und zurückhaltende junge Frau.

- O erdemli bir kadın.
- O namuslu bir kadındır.

- Sie ist eine tugendsame Frau.
- Sie ist eine tugendhafte Frau.

- Wenjin Çinli bir kadın.
- Wenjin, Çinli bir kadındır.

Wenjin ist Chinesin.

Sen şimdiye kadar kollarımda tuttuğum en güzel kadındır.

Du bist die schönste Frau, die ich je in Armen hielt!

Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.

Nur sechzehn Prozent der Lehrer dieser Schule sind weiblich.

- O sert bir kadındır.
- O sert bir kadın.

Sie ist eine starke Frau.

Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.

- Fast 60 % der schriftunkundigen Jugendlichen sind weiblichen Geschlechts.
- Fast 60% der jugendlichen Analphabeten sind weiblich.

Artık sizi eleştirmeyen bir kadın, artık sizi sevmeyen bir kadındır.

Eine Frau, die dich nicht mehr tadelt, ist eine Frau, die dich nicht mehr liebt.