Examples of using "Kırgız" in a sentence and their german translations:
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı. - Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.
Die Leute aus Dagestan waren verblüfft über ein kirgisches Mädchen, das in Moskau mit eigenen Händen ein Wunder vollbrachte.