Translation of "Kültürel" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kültürel" in a sentence and their german translations:

O kültürel toplantılarına katılır.

Sie besucht kulturelle Zusammenkünfte.

Ayrıca kültürel bir sorun var.

Ein weiteres Problem ist kulturell.

Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.

Ohne kulturellen Wandel gibt es keine bessere Menschheit.

Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.

Unsere Firma unterstützt verschiedene kulturelle Veranstaltungen.

Biz problemi kültürel farklılıklar ışığında düşünmek zorundayız.

Wir müssen das Problem vor dem Hintergrund kultureller Unterschiede betrachten.

Bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.

sondern das kulturelle Ritual, einen Stein zum Leben zu erwecken.

Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var.

Auf diese Weise haben die Studenten der Universität die Möglichkeit, ihren kulturellen Horizont zu erweitern.

Esperanto, kültürel ve entelektüel alanda ufkumu genişletmeme yardımcı oldu.

Esperanto hat mir geholfen, meinen geistigen und kulturellen Horizont zu erweitern.

Doğu ve Batı Almanya arasında hala çok kültürel farklar var.

Es bestehen noch immer zahlreiche kulturelle Unterschiede zwischen Ost- und Westdeutschland.

Bu eşsiz koleksiyonun kültürel değeri maddi değerinden çok daha büyük.

Der kulturelle Wert dieser einzigartigen Sammlung liegt weit höher als der materielle.

Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.

Die Menge an Papier, die in einem Lande produziert wird, steht in einem engen Verhältnis zu seinem Kulturniveau.

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

Mit andauerndem kulturellen Austausch zwischen den beiden Ländern vertiefte sich ihr gegenseitiges Verständnis noch weiter.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Jeder hat als Mitglied der Gesellschaft das Recht auf soziale Sicherheit und Anspruch darauf, durch innerstaatliche Maßnahmen und internationale Zusammenarbeit sowie unter Berücksichtigung der Organisation und der Mittel jedes Staates in den Genuss der wirtschaftlichen, sozialen und kulturellen Rechte zu gelangen, die für seine Würde und die freie Entwicklung seiner Persönlichkeit unentbehrlich sind.