Translation of "Japonya'daki" in German

0.005 sec.

Examples of using "Japonya'daki" in a sentence and their german translations:

Japonya'daki Ontake dağı püskürdü.

In Japan ist der Ontake ausgebrochen.

Japonya'daki arkadaşımı arayabilir miyim?

Darf ich mal meinen Freund in Japan anrufen?

Osaka, Japonya'daki ticaret merkezidir.

Osaka ist das Zentrum des Handels in Japan.

- Kendisi Japonya'daki en meşhur şarkıcılardandır.
- Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- O, Japonya'daki en tanınmış şarkıcılardan biridir.

Er ist einer der berühmtesten Sänger Japans.

Japonya'daki büyük depremi duydun mu?

Hast du von dem großen Erdbeben in Japan gehört?

O, Japonya'daki en yüksek bina.

Das Gebäude ist das höchste in Japan.

Bu, Japonya'daki en derin göldür.

Dieser See ist der tiefste See in Japan.

Shitennouji, Japonya'daki en eski tapınaktır.

Der Shitennōji ist der älteste Tempel Japans.

- Kendisi Japonya'daki en meşhur bilim adamlarındandır.
- Japonya'daki en büyük bilim adamlarından biridir.

Er ist einer der größten Wissenschaftler Japans.

Japonya'daki Toyama Körfezi'nde Yeni Ay var.

Neumond in der japanischen Toyama-Bucht.

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

Die Automobilindustrie ist eine der wichtigsten Branchen in Japan.

Yokohama, Japonya'daki en büyük şehirlerden biridir.

Yokohama ist eine der größten Städte in Japan.

Nozomi, Japonya'daki tüm trenlerin en hızlısıdır.

Der Nozomi ist der schnellste aller Züge in Japan.

Shinano Nehri Japonya'daki en uzun nehirdir.

Der Shinano ist der längste Fluss Japans.

O sık sık Japonya'daki ebeveynlerine yazar.

Er schreibt oft seinen Eltern in Japan.

Tokyo Japonya'daki bütün şehirlerden daha büyüktür.

- Tōkyō ist größer als jede andere japanische Stadt.
- Tōkyō ist größer als jede andere Stadt in Japan.

Marika, Japonya'daki yaşam hakkında ne söyledi?

Was berichtete Marika vom Leben in Japan?

Japonya'daki bir arkadaşımdan bir mektup aldım.

Ich erhielt einen Brief von einem meiner Freunde in Japan.

Tokyo Japonya'daki başka bir şehirden daha kalabalık.

Tōkyō hat mehr Einwohner als jede andere Stadt in Japan.

Japonya'daki birçok genç insan kahvaltıda ekmek yer.

Viele Jugendliche in Japan essen Brot zum Frühstück.

Bu devlet adamının adı Japonya'daki herkes tarafından bilinir.

- Den Namen dieses Staatsmannes kennt jeder in Japan.
- Der Name dieses Politikers ist in Japan jedermann bekannt.

Japonya'daki hiçbir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir.

Kein anderer Berg in Japan ist höher als der Berg Fuji.

Japonya'daki başka hiçbir nehir Shinano kadar uzun değildir.

In Japan ist kein anderer Fluss so lang wie der Shinano.

Tokyo açık ara farkla Japonya'daki en büyük şehir.

Tokio ist mit Abstand die größte Stadt Japans.

Başka hiçbir ülkede Japonya'daki kadar sıklıkla deprem olmaz.

In keinem anderen Land kommen Erdbeben so häufig vor wie in Japan.

Japonya'daki hiçbir dağ, Fuji dağı kadar yüksek değildir.

Kein anderer Berg in Japan ist so hoch wie der Fuji.

Japonya'daki Sakurajima volkanı dünyadaki en aktif volkanlardan biridir.

Der Vulkan Sakurajima in Japan ist einer der aktivsten der Welt.

Tokyo'nun Japonya'daki herhangi bir şehirden daha büyük nüfusu var.

Tōkyō hat mehr Einwohner als jede andere Stadt in Japan.

Japonya'daki en yüksek dağ olan Fuji Dağı, 3776 metre yüksekliğindedir.

Der Fuji, der höchste Berg Japans, ist 3776 Meter hoch.

2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.

Im September 2015 betrug die Arbeitslosenquote in Japan 3,4 Prozent.

- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Bu Japonya'da en yüksek kule.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.

- Dies ist der höchste Turm von Japan.
- Dies ist der höchste Turm in Japan.