Translation of "Edilmediği" in German

0.002 sec.

Examples of using "Edilmediği" in a sentence and their german translations:

Fikrinin kabul edilmediği bir iş yeriyle konuştum.

So bindet man nämlich Millennials.

Tom davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

Tom war enttäuscht, nicht eingeladen worden zu sein.

- Çağrılmaması onu hayal kırıklığına uğrattı.
- Davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

Er war enttäuscht, nicht eingeladen worden zu sein.

Mary Facebook'ta davet edilmediği bir partide arkadaşlarının fotoğraflarını gördüğünde morali bozuktu.

Maria war niedergeschlagen, als sie bei Facebook Bilder von ihren Freunden auf einer Feier sah, zu der sie nicht eingeladen gewesen war.