Translation of "İzne" in German

İzne çıkıyorum.

- Ich gehe.
- Ich fliege los.
- Ich fahre los.

- Birkaç gün izne çık.
- Birkaç günlüğüne izne çık.

Nimm ein paar Tage frei.

Birkaç günlük izne ayrılıyorum.

Ich nehme mir ein paar Tage frei.

Bir gün izne çıkıyorum.

Ich nehme mir den Tag frei.

Tom bir hafta izne çıkıyor.

Tom hat sich die Woche freigenommen.

Tom birkaç gün izne çıkıyor.

Tom nimmt sich ein paar Tage frei.

Senin yazılı izne ihtiyacın var.

- Du brauchst eine schriftliche Genehmigung.
- Sie brauchen eine schriftliche Genehmigung.

Yarın öğleden sonra izne ayrılıyorum.

Ich nehme mir morgen Nachmittag frei.

Özel izne ihtiyacımız var mı?

Brauchen wir eine Sondergenehmigung?

Tom bir hafta izne çıktı.

Tom nahm sich eine Woche frei.

Biraz izne çıkmaya can atıyorum.

Tom freut sich darauf, sich eine Auszeit zu nehmen.

Tom'un kesinlikle biraz izne ihtiyacı var.

Tom braucht dringend Urlaub.

Tom Mary'ye öğleden sonra izne çıkmasını söyledi.

Tom forderte Maria auf, sich am Nachmittag frei zu nehmen.

"Bugün bütün gün izne çıkıyorum." "Gerçekten mi? Bütün gün mü?"

„Ich nehme mir heute den ganzen Tag frei.“ – „Wirklich? Den ganzen Tag?“