Translation of "İtibarını" in German

0.002 sec.

Examples of using "İtibarını" in a sentence and their german translations:

O, itibarını kaybetti.

Er hat sein Gesicht verloren.

Skandal şirketin itibarını zedeledi.

Der Skandal beschädigte die Reputation des Unternehmens.

İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.

Das Gesicht zu verlieren, bedeutet gedemütigt zu werden.

O, itibarını kaybettiğinde bütün arkadaşları onu terk etti.

Als er in Ungnade fiel, wandten sich alle seine Freunde von ihm ab.

Eğer Tom'la partiye gidersen bu senin itibarını zarar verir.

Mit Tom auf die Party gehen könnte deinem Ruf schaden.

Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.

Das Auftauchen von Salmonellen befleckte den Ruf der Spinatimporteure, saubere Fabriken zu betreiben.

- Ailemin şerefine leke sürdüm.
- Ailemin gururuyla oynadım.
- Ailemin itibarını iki paralık ettim.
- Ailemin saygınlığına gölge düşürdüm.
- Ailemin onurunu kırdım.
- Ailemin namusunu kirlettim.
- Ailemin izzetine halel getirdim.
- Ailemin haysiyetini ayaklar altına aldım.

- Ich habe meine Familie entehrt.
- Ich habe meiner Familie Schande gemacht.