Translation of "İhtiyacınız" in German

0.012 sec.

Examples of using "İhtiyacınız" in a sentence and their german translations:

Tüm ihtiyacınız bu.

Das ist alles, was du brauchst.

- Buna ne için ihtiyacınız var?
- Buna niçin ihtiyacınız var?

Zu welchem Zweck benötigen Sie es?

Niçin ona ihtiyacınız var?

Wozu brauchst du das?

Bana ihtiyacınız var mı?

- Brauchst du mich?
- Brauchen Sie mich?
- Braucht ihr mich?

Şimdi paraya ihtiyacınız yok.

- Sie brauchen jetzt kein Geld.
- Ihr braucht jetzt kein Geld.

Hava değişikliğine ihtiyacınız var.

Du brauchst eine Luftveränderung.

Yardıma ihtiyacınız yok mu?

Brauchst du keine Hilfe?

Bütün ihtiyacınız biraz sabır.

Du brauchst nur etwas Geduld.

Sizin birbirinize ihtiyacınız var.

Ihr braucht einander.

Anahtarlara ihtiyacınız var mı?

Brauchst du Schlüssel?

Yeni ayakkabılara ihtiyacınız var.

Ihr braucht neue Schuhe.

Bir hobiye ihtiyacınız var.

- Du brauchst ein Hobby.
- Du brauchst ein Steckenpferd.

Ne için paraya ihtiyacınız var?

- Wofür brauchst du dieses Geld?
- Wofür brauchst du das Geld denn?

Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.

Ruf mich, wenn du Hilfe brauchst!

Yardımıma ihtiyacınız olursa beni arayın.

Ruf mich, wenn du Hilfe brauchst!

Yardıma ihtiyacınız olursa bana bildirin.

- Sag Bescheid, wenn du Hilfe brauchst.
- Sagt Bescheid, wenn ihr Hilfe braucht.

Bir dakikaya ihtiyacınız var mı?

Brauchen Sie eine Minute?

Hâlâ yardımıma ihtiyacınız var mı?

Brauchst du meine Hilfe noch?

İhtiyacınız olan her şey burada.

Es ist alles da, was du brauchst.

Arabayla gezmeye ihtiyacınız var mı?

Kann ich dich fahren?

İyi şanslar. Bunu ihtiyacınız olacak.

Viel Glück! Du wirst es verdammt nötig haben.

Ne kadar yiyeceğe ihtiyacınız var?

- Wie viel Essen brauchst du?
- Wie viele Lebensmittel brauchst du?

Neden bir testereye ihtiyacınız vardı?

- Wozu brauchtest du eine Kettensäge?
- Wozu hast du eine Kettensäge gebraucht?
- Wozu brauchtet ihr eine Kettensäge?
- Wozu brauchten Sie eine Kettensäge?
- Wozu habt ihr eine Kettensäge gebraucht?
- Wozu haben Sie eine Kettensäge gebraucht?

Konuşacak birine ihtiyacınız varsa ben buradayım.

Wenn du je jemanden zum Reden brauchst, stehe ich dir zur Verfügung.

- Paraya ihtiyacın yok.
- Paraya ihtiyacınız yok.

Sie brauchen das Geld nicht.

Bir şeye ihtiyacınız olursa, sadece arayın.

Wenn du etwas brauchst, dann ruf mich einfach an!

Yardıma ihtiyacınız olursa, beni aramaya çekinmeyin.

Wenn du Hilfe brauchst, dann ruf mich ruhig an!

Daha büyük bir tekneye ihtiyacınız olacak.

Du wirst ein größeres Boot brauchen.

Neden yeni bir merdivene ihtiyacınız var?

- Warum brauchst du eine neue Leiter?
- Warum brauchen Sie eine neue Leiter?

Benim yardımıma ihtiyacınız olursa beni arayın.

Ruf mich, wenn du Hilfe brauchst!

Makyajınızla ilgili yardıma ihtiyacınız var mı?

Brauchst du Hilfe beim Schminken?

Bir el fenerine ihtiyacınız var mı?

- Brauchst du eine Taschenlampe?
- Braucht ihr eine Taschenlampe?
- Brauchen Sie eine Taschenlampe?

Bir şeye ihtiyacınız olursa istemeye çekinmeyin.

Melden Sie sich einfach, wenn Sie etwas brauchen.

Paraya ihtiyacınız olursa, size biraz ödünç veririm.

- Wenn Sie etwas Geld brauchen, werde ich Ihnen etwas leihen.
- Wenn du etwas Geld brauchst, werde ich dir etwas leihen.

Herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa, beni bilgilendirin.

Wenn du Hilfe brauchst, gib mir Bescheid.

Tom size ihtiyacınız olan tüm bilgiyi sağlayacaktır.

- Tom wird dich mit allen Informationen versorgen, die du brauchst.
- Tom wird Sie mit allen Informationen versorgen, die Sie benötigen.

Tom gibi arkadaşlarla, hiç düşmana ihtiyacınız olmaz.

Mit solchen Freunden wie Tom braucht man keine Feinde.

Yardımıma ihtiyacınız olursa, tek yapmanız gereken istemektir.

Falls du meine Hilfe benötigst, dann brauchst du es mir nur zu sagen.

Origami için bütün ihtiyacınız bir kağıt parçasıdır.

Zum Origami braucht man nichts weiter als ein Blatt Papier.

Rahat olmak için çok paraya ihtiyacınız yok.

Du brauchst nicht viel Geld, um es dir gemütlich zu machen.

- Paraya ihtiyacın var mı?
- Paraya ihtiyacınız var mı?

- Brauchst du Geld?
- Brauchen Sie Geld?

- Hangi kitaba ihtiyacın var?
- Hangi kitaba ihtiyacınız var?

Welches Buch brauchen Sie?

Bir rugby oyunu için kaç kişiye ihtiyacınız var?

Wie viele Leute braucht man für ein Rugbyspiel?

Tom'un size ihtiyacınız kadar çok para vereceğinden eminim.

Ich bin sicher, dass dir Tom so viel Geld leihen wird, wie du brauchst.

Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.

Wenn du nach Übersee reist, brauchst du gewöhnlich einen Pass.

Bir tişörte ihtiyacınız var mı?" "Evet, kırmızı olanına."

"Brauchst du ein T-Shirt?" "Ja, ein rotes."

Bir kaleme ihtiyacınız varsa, size bir tane ödünç veririm.

Wenn du einen Füller brauchst, leihe ich dir einen.

Yardıma ihtiyacınız olursa, Profesör Wilson ile özel bir ders alın.

Wenn Sie Hilfe brauchen, verabreden Sie mit Herrn Professor Wilson eine Privatkonsultation!

- Biraz daha pratiğe ihtiyacın var.
- Biraz daha pratiğe ihtiyacınız var.

- Du brauchst etwas mehr Übung.
- Ihr braucht etwas mehr Übung.
- Sie brauchen etwas mehr Übung.

Cesaret bir şemsiye gibidir. Ona en çok ihtiyacınız olduğunda yoktur.

Der Mut ist wie ein Regenschirm: Wenn man ihn am dringensten braucht, fehlt er einem.

- Ne kadar zamana ihtiyacın var?
- Ne kadar zamana ihtiyacınız var?

Wie viel Zeit brauchen Sie?

İhtiyacınız olan tek şey cehalet ve güven ve başarı kesindir.

Alles, was du brauchst, ist Unwissenheit und Selbstvertrauen und der Erfolg ist sicher.

Bir dili öğrenmek istiyorsanız, motive kalmak için bir nedene ihtiyacınız var.

Wenn du eine Sprache lernen willst, brauchst du einen Grund, motiviert zu bleiben.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

Man benötigt eine hohe Konzentration an Alkohol, damit es funktioniert.

- Kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
- Kalacak bir yere mi ihtiyacınız var?

Brauchst du eine Bleibe?

- Bir şeye ihtiyacınız olursa bana söylemeye çekinmeyin.
- Bir şeye ihtiyacın olursa bana söylemekten çekinme.

Zögere nicht mir zu sagen, wenn du etwas brauchst.

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.

Wir könnten uns unter diesem Felsvorsprung niederlassen. Mehr brauchen wir nicht, nur einen Ort, der nicht direkt in der Sonne liegt.

- Bir çantaya ihtiyacın var mı?
- Bir çantaya ihtiyacınız var mı?
- Çanta lazım mı?
- Poşet lazım mı?

Benötigen Sie eine Tüte?

- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
- Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

- Wenn man ins Ausland reisen will, benötigt man für gewöhnlich einen Reisepass.
- Bei Auslandsreisen benötigt man für gewöhnlich einen Reisepass.
- Um ins Ausland zu reisen, benötigt man gewöhnlich einen Reisepass.

- İhtiyacın olan her şeyi alabilecek kadar yeterli paran var mı?
- İhtiyacınız olan her şeyi alabilecek kadar yeterli paranız var mı?
- İhtiyacın olan her şeyi almaya yetecek kadar paran var mı?

- Hast du genug Geld, um alles zu kaufen, was du brauchst?
- Haben Sie genug Geld, um alles zu kaufen, was Sie brauchen?
- Habt ihr genug Geld, um alles zu kaufen, was ihr braucht?