Translation of "çalıyordu" in German

0.004 sec.

Examples of using "çalıyordu" in a sentence and their german translations:

Piyano çalıyordu.

Er spielte Klavier.

- Tüm telefonlar çalıyordu.
- Bütün telefonlar çalıyordu.

Sämtliche Telefone klingelten.

- Tom bir düdük çalıyordu.
- Tom ıslık çalıyordu.

Tom pfiff ein Liedchen.

Ön kapı çalıyordu.

Es hat an der Haustür geklopft.

O piyano çalıyordu.

Er spielte Klavier.

Tom piyano çalıyordu.

Tom spielte Klavier.

Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.

Als ich den Raum betrat, traf ich sie beim Klavierspielen an.

Misafirler vardığında piyano çalıyordu.

Sie spielte gerade Klavier, als die Gäste kamen.

Onların arkasındaki adam piyano çalıyordu.

Der Mann hinter ihnen spielt Klavier.

John yüksek sesle davulları çalıyordu.

Johannes trommelte laut auf dem Schlagzeug herum.

Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.

Sie spielte gerade Klavier, als die Gäste kamen.

Az önce telefon çalıyordu, değil mi?

Das Telefon hat gerade geklingelt, oder?

Ben eve geldiğimde kız kardeşim gitar çalıyordu.

Als ich nach Hause kam, spielte meine Schwester gerade Gitarre.

Tüm oğlanlar ıslık çalıyordu ve tezahürat yapıyordu.

Sämtliche Jungen pfiffen und jubelten.

Tom bir sandığın üzerinde oturuyordu, gitar çalıyordu.

Tom saß auf einer Kiste und spielte Gitarre.

O piyano çalıyordu ve o şarkı söylüyordu.

Er spielte Klavier und sie sang.