Translation of "Yakınında" in French

0.012 sec.

Examples of using "Yakınında" in a sentence and their french translations:

Okyanusun yakınında yaşardım.

Je vivais près de l'océan.

Eczane, hastanenin yakınında.

La pharmacie n'est pas loin de l'hôpital.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- Mon oncle vit près de l'école.
- Mon oncle habite à côté de l'école.
- Mon oncle habite près de l'école.

Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

Nous vivons à proximité de la grande bibliothèque.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- Mon oncle vit près de l'école.
- Mon oncle habite à côté de l'école.

Göl yakınında kamp yapacağız.

On va faire du bivouac près du lac.

Bir nehrin yakınında büyüdüm.

J'ai grandi près d'une rivière.

Biz okulun yakınında yaşıyoruz.

Nous vivons près de l'école.

Azizlerin yakınında şeytanlar gezinir.

Autour des saints, les diables rôdent.

O onun yakınında yaşardı.

Elle habitait près de lui.

Kazaların çoğu evin yakınında olur.

La plupart des accidents ont lieu près de chez soi.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

Un feu est apparu près de chez moi.

Ben bir baraj yakınında yaşıyorum.

Je vis près d'un barrage.

Çocukların yakınında öyle şeyler söylememelisin.

Tu ne devrais pas dire ces choses près des enfants!

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

Ma sœur habite près de Yokohama.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

Il n'y a pas de magasins près de chez moi.

Evimin yakınında bir nehir var.

Il y a une rivière près de ma maison.

Evimin yakınında bir park var.

- Un parc est proche de ma maison.
- Il y a un parc près de chez moi.
- Près de ma maison il y a un parc.

Evimin yakınında bir iş arıyorum.

Je cherche un emploi près de chez moi.

İstasyonun yakınında bir banka var mı?

Y a-t-il une banque proche de la gare ?

İstasyonun yakınında bir taksi durağı var.

Il y a une station de taxis près de la gare.

Okulun yakınında bir öğretmenin heykeli var.

Il y a une statue du professeur devant l'école.

Gölün yakınında büyük bir restoranı var.

Il a un grand restaurant près du lac.

Biz kampüsün yakınında bir kafede buluştuk.

Nous nous rencontrâmes dans un café près du campus.

Biz metro yakınında bir otel seçtik.

Nous avons choisi un hôtel près du métro.

Tom ve Mary kütüphanenin yakınında yaşıyorlar.

Tom et Mary habitent près de la bibliothèque.

Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

Nous résidons à proximité d'une grande bibliothèque.

Bizim okulun yakınında bir otobüs durağı var.

Il y a un arrêt de bus au voisinage de notre école.

Orman yakınında izole edilmiş bir ev duruyor.

À proximité de la forêt se trouve une maison isolée.

Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.

Nous recherchons un développeur C++ expérimenté près d'Amsterdam.

Tren istasyonu yakınında bir banka var mı?

Est-ce qu'il y a une banque prêt de la gare ?

Paris yakınında Honfleur'da büyük bir göl var.

Il y a un grand lac à Honfleur, près de Paris.

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.

Elle déjeune près du bureau où elle travaille.

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

J'étais près de la rivière quand j'ai perdu le chemin.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

Plus du tiers de la population mondiale vit près d'une côte.

Dan'ın evinin yakınında genç bir kızın cesedi bulundu.

Le corps d'une jeune fille a été découvert près de la maison de Dan.

Ekvator yakınında, hava yıl boyunca sıcak ve nemlidir.

À proximité de l'équateur, le climat est chaud et humide tout au long de l'année.

- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.

Ton vit près de Mary.

Sami, Leyla'nın cesedinin bulunduğu yerin çok yakınında yaşıyordu.

Sami a vécu très près du lieu où le corps de Layla fut retrouvé.

Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.

Camper si près de la rivière n'est pas une bonne idée.

Körfezi'ne bakan Ras Al-Bisha bölgesinde , Faw yarımadasının yakınında

irakienne de Bassorah surplombant le golfe Persique, près de la péninsule de Faw

Büyük salonu, ünlü bir şampiyonlar grubunu eğlendirdiği Lejre'nin yakınında duruyordu.

Sa grande salle se tenait près de Lejre, où il recevait une célèbre bande de champions.

Kışın evde ateşin yakınında kalmayı ve rüzgar sesini dinlemeyi severim.

En hiver, j'aime rester à la maison, près du feu, et écouter le souffle du vent.

Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.

La police a trouvé un cadavre dans une voiture abandonnée près du parc.

- Cesedin yanında bir mektup bulundu.
- Cesedin yakınında bir mektup bulundu.

Une lettre a été trouvée près du cadavre.

Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti.

Tom a géré un petit bar près de Boston pendant un certain temps.

Ben istasyonun yakınında lezzetli kekler yapan yeni bir pasta dükkanın var olduğunu duydum.

- Il paraît qu’un bon pâtissier a ouvert pas loin de la gare.
- Il paraît qu’un bon pâtissier a ouvert pas loin du métro.

Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.

Comme il y a des rizières à côté de chez moi, j'entends souvent des grenouilles coasser toute la nuit, à cette époque de l'année.

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.

Tom et Marie sont allés en croisière près de l'Italie pour leur lune de miel, mais le bateau a coulé et Tom s'est noyé dans sa cabine.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

Après la construction d'une ou deux grandes usines aux abords ou dans une ville, les gens viennent chercher du travail et bientôt, une zone industrielle commence à se développer.