Translation of "Varacaktır" in French

O bu gece Hakodate'ye varacaktır.

Il arrivera à Hakodate ce soir.

Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.

En submergeant leurs prédateurs, la grande majorité atteindra sa destination.

Hem Ken'in annesi hem de arkadaşı, yakında havaalanına varacaktır.

La mère de Ken et son amie vont bientôt arriver à l'aéroport.