Translation of "Sınırlar" in French

0.004 sec.

Examples of using "Sınırlar" in a sentence and their french translations:

Sınırlar.

les limites.

Sınırlar var.

Il y a des limites.

Sınırlar uzaydan görünmese de

Même si les frontières ne se voient pas de l'espace,

Gezegensel sınırlar derinden birbirleriyle bağlantılı

Les limites planétaires sont toutes profondément liées,

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.

Les frontières entre nos deux êtres s'évanouissent.

Düşük dereceli bir pasaport seçimlerinizi sınırlar,

Un passeport faible limite vos choix,

Demek istediğim kurulması ve saygı duyulması gereken sınırlar olduğudur.

Ce que je veux dire, c'est qu'il y a des limites qui doivent être instaurées et respectées.

Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?

Les frontières qui divisent la Vie et la Mort sont au mieux vagues et ombragées. Qui dira où l'une commence et où l'autre finit ?