Translation of "Koşmak" in French

0.004 sec.

Examples of using "Koşmak" in a sentence and their french translations:

Koşmak iyi egzersizdir.

La course à pied est un bon exercice.

Ben koşmak istiyorum.

Je veux courir.

Tom koşmak istiyor.

Tom veut courir.

Aslında koşmak zorundayım.

Il me faut courir, en vérité.

Tom koşmak zorundaydı.

Tom a dû fuir.

- Bugün sahilde koşmak istiyorum.
- Bugün plajda koşmak istiyorum.

Aujourd'hui, je veux courir à la plage.

Koşmak iyi bir egzersizdir.

Courir est un bon entraînement.

Koşmak sağlık için iyidir.

Courir est bon pour la santé.

- Kaçmak zorundayım.
- Koşmak zorundayım.

- Il me faut courir.
- Je dois courir.

Benimle koşmak için gel.

- Viens courir avec moi.
- Venez courir avec moi.

Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?

Il est illicite de marcher sur la pelouse mais qu'en est-il de courir ?

Otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldım.

- J'ai dû courir pour attraper le bus.
- Il m'a fallu courir pour attraper le bus.

Ben hızlı koşmak için gayret ettim.

J'ai essayé de courir vite.

Hey, sen! Havuzun etrafında koşmak yok!

Hé toi ! Ne cours pas autour de la piscine !

Treni yakalamak için koşmak zorunda kalacağız.

Il faudra courir pour attraper le train.

Hey sen ! Havuz başında koşmak yok !

Hé toi ! Ne cours pas autour de la piscine !

Ona yetişebilmek için koşmak zorunda kaldım.

J'ai dû courir pour le rattraper.

çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski

car je me sentais normal à travers la poursuite de la réussite

O, o kadar hızlı koşmak zorunda mıdır?

Doit-il courir si vite ?

Treni yakalamak için çok koşmak zorunda kaldım.

J'ai dû beaucoup courir pour attraper le train.

Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.

J'ai dû beaucoup courir pour attraper le train.

Onun bir maraton koşmak için yeterli gücü vardı.

Il avait assez d'endurance pour courir un marathon.

Onun bir maraton koşmak için yeterli dayanıklılığı vardı.

Il avait assez d'endurance pour courir un marathon.

On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.

On a besoin d'une grande endurance pour courir un dix mille mètres.