Translation of "Içip" in French

0.003 sec.

Examples of using "Içip" in a sentence and their french translations:

Köpek suyu içip uzaklaştı.

Le chien a bu de l'eau et est parti.

Sigara içip içmemeni önemsemiyorum.

- Cela ne me dérange pas si vous fumez.
- Cela ne me dérange pas que tu fumes.

Muhtemelen şarap içip peynir yiyorlar

en train de manger du fromage avec un verre de vin.

Tom, içip efkarını dağıtmaya çalıştı.

Tom essaya d'oublier ses problèmes en buvant.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

Mais ici, des cousins éloignés et de complets inconnus boivent et se baignent sous les étoiles.

- Hiçbir akıllı kişi içkiliyken araba sürmez.
- Hiçbir akıllı kişi içki içip sonra araba sürmez.

Il n'est pas d'homme raisonnable qui prenne le volant après avoir bu.