Translation of "Diğerlerini" in French

0.005 sec.

Examples of using "Diğerlerini" in a sentence and their french translations:

Diğerlerini bulun.

Trouvez l'autre.

Diğerlerini alalım.

Allons chercher les autres.

Diğerlerini bulalım.

Trouvons les autres.

Diğerlerini durdurmalıyız.

Nous devons arrêter les autres.

Diğerlerini beklemeyelim.

N'attendons pas les autres.

Diğerlerini değiştiremeyeceğimi biliyordum.

Je savais que je ne pouvais pas changer les autres personnes.

Diğerlerini işaret etme.

Ne pointe pas les autres.

Diğerlerini göstermek kabalıktır.

C'est impoli de montrer les autres du doigt.

Diğerlerini hor görme.

- Ne méprise pas les autres.
- Ne méprisez pas les autres.

Diğerlerini rahatsız etme.

Ne dérangez pas les autres.

Lütfen diğerlerini getir.

- Emmène les autres, je te prie.
- Veuillez emmener les autres.

Onlar diğerlerini kovaladı.

Ils en chassèrent d'autres.

O, diğerlerini kötüleyecek son kişidir.

C'est le dernier à dire du mal des autres.

Diğerlerini derilerinin rengi ile yargılama.

Ne jugez pas les autres à la couleur de leur peau.

Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.

Ils sont morts en essayant de sauver les autres.

Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.

Avant de pouvoir aimer les autres, il faut être en mesure de s'aimer soi-même.

Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.

Même la queue du perroquet rend les autres jaloux.

Biz bazen eylemlerine dayalı olarak diğerlerini yargılarız.

Nous jugeons parfois les autres sur leurs actes.

- Bana başkalarını da gösterin.
- Bana diğerlerini gösterin.

Montrez-m'en d'autres.

Umarım bu diğerlerini de çok emin olmasalar dahi

et j'espère que cela motivera d'autres de travailler ainsi,

O, diğerlerini ve onların örneğini takip ederek golf öğrendi.

Il a appris le golf en regardant les autres et en suivant leur exemple.

Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.

Le virus est toujours là, capable de vous contaminer vous et les autres malades.

Kendini açıkça ifade et ve diğerlerini kendini dinletebilmek için yüksek sesle konuş.

Exprime-toi clairement et parle à voix haute afin que les autres t'entendent.

Ve Jomsviking, çok düzgün bir şekilde 'diğerlerini de bırakmadıkça bunu kabul edemezsin' diyor

Et le Jomsviking dit très correctement «ne peut pas accepter cela à moins que vous ne laissiez tous les autres

Herkese aşkın dilinde konuş. Sesini yükseltme. Küfretme. Tatsızlık çıkarma. Gözyaşlarına sebep olma. Diğerlerini yatıştır ve iyilik göster.

Parle à tout le monde dans le langage de l'amour. N'élève pas la voix. Ne jure pas. Ne fais pas de vilaines choses. Ne cause pas de larmes. Calme les autres et montre de la gentillesse.