Translation of "Alalım" in French

0.007 sec.

Examples of using "Alalım" in a sentence and their french translations:

Duş alalım.

- Allons prendre une douche.
- Allons nous doucher.

Diğerlerini alalım.

Allons chercher les autres.

Tom'u alalım.

Allons chercher Tom.

Birini alalım.

Prenons-en un.

Bunu alalım.

Achetons celui-ci.

Pekâlâ, pozisyon alalım.

On se met en position.

Önlemleri artık alalım

Prenons les mesures maintenant

Bir mola alalım.

Faisons une pause.

Niçin risk alalım?

Pourquoi encourir le risque ?

Bir içki alalım.

Allons nous chercher un verre.

Biraz yiyecek alalım.

- Allons chercher de la nourriture.
- Allons chercher à manger.

Aperitif alalım mı?

- Et si on prenait l’apéritif?
- Et si on prenait un apéritif?

Yarım karpuz alalım.

Achetons une moitié de pastèque.

Tamam, şu ilaçları alalım.

Sortons-les de là.

Batının medeniyetlerini alalım derken

disant prenons les civilisations de l'ouest

Haydi derin nefes alalım,

Inspirez profondément,

İçecek bir şeyler alalım.

Prenons quelque chose à boire.

- On dakikalık bir mola alalım.
- 10 dakikalık bir mola alalım.

- Prenons dix minutes de pause.
- Faisons une pause de dix minutes.

Mesela, el yıkamayı örnek alalım.

Se laver les mains, par exemple.

Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.

Prenez mon cher ami Louis par exemple.

Tamam, onu şu kaseye alalım.

Bon, mettons-la dans le pot.

Örneğin, şu buzulu ele alalım.

Ce glacier, par exemple,

Yeter ki biz önlemimizi alalım

tant que nous prenons nos précautions

10 dakikalık bir mola alalım.

- Faisons une pause durant 10 minutes.
- Faisons une pause de dix minutes.

Sonraki istasyonda durup benzin alalım.

Arrêtons-nous à la prochaine station et prenons de l'essence.

Hepimiz derin bir nefes alalım.

Prenons tous une respiration profonde.

Hadi yiyecek bir şey alalım!

Allons prendre quelque chose à manger !

Önce bir fincan çay alalım.

Prenons une tasse de thé d'abord.

Korkunç kızları kaçırma haberini ele alalım.

et ces terroristes qui ont kidnappé des jeunes filles.

Şimdi birkaç tane silah satın alalım.

Achetons quelques armes.

Küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım.

le principal facteur du réchauffement climatique.

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

Qu'en est-il du monde dans son ensemble ?

Tom'a Noel için yararlı bir şey alalım.

Offrons à Tom quelque chose d'utile pour Noël.

- İşe nedeninden başlayalım.
- Önce niyesini ele alalım.

Commençons par le pourquoi.

"O zaman otobüs satın alalım, atla deve değil" dedim.

J'ai répondu qu'on trouverait des bus, ce n'était pas très compliqué.

Parkın yanındaki küçük kahvehanede hızlı bir öğle yemeğini alalım.

Prenons un déjeuner rapide au petit café près du parc !

Biz onun doğum günü için ona ne satın alalım?

Qu'allons-nous lui acheter pour son anniversaire ?

Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.

On retire la corde et on essaie de retrouver l'avion.

Için tonlarca ve tonlarca paraya ihtiyaç duyan bürokratik develere döndü. Samsung'u örnek olarak alalım, bu

immenses bureaucraties requérant d'immense sommes d'argent pour fonctionner. Prenez Samsung par exemple, cette