Translation of "Bulan" in French

0.003 sec.

Examples of using "Bulan" in a sentence and their french translations:

Beni bulan kişi Tom'du.

Tom fut celui qui me trouva.

Saatini bulan genç burada.

Voici le garçon qui a trouvé votre montre.

Bu, saatini bulan delikanlı.

C'est le garçon qui a trouvé ta montre.

Bir arkadaş bulan bir hazine bulur.

Qui trouve un ami, trouve un trésor.

O akşam bizi park alanında bulan adamın

J'étais particulièrement impressionnée par le comportement théâtral

İşte onu bulan 7 kişiden 6 tanesi

Voici 6 personnes sur 7 qui l'ont trouvé

Farklı mitolojilerde bu hazineyi bulan kişilerin lanetneceğinden bahsediliyor

Les gens qui trouvent ce trésor dans différentes mythologies seraient damnés

Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?

Y avait-il un génie qui trouvait du pétrole pour toute l’équipe ?

Güneşin etrafında dönüşü 30 milyon yılı bulan kuyruklu yıldızlar bile var

il y a même des comètes avec le soleil tournant autour de 30 millions d'années

Onun hikayesi polis memurunun yalan söylediğini bulan bir muhabir tarafından doğrulandı.

Son histoire a été confortée par un journaliste, qui découvrit que le policier avait menti.

Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.

Le syndrome de l'accent étranger est une maladie jusqu'à présent inexpliquée, dans laquelle le patient ne peut plus prononcer sa langue maternelle correctement et semble avoir un accent étranger.