Translation of "Boya" in French

Boya dökülüyor.

La peinture s'écaille.

Boya yoktur.

Il n'y a pas de peinture.

Boya kuruyor.

La peinture est en train de sécher.

Ve boya alacağız.

et acheter de la peinture.

Boya henüz kurumadı.

La peinture n'est pas encore sèche.

Akrilik boya kullanın.

Employez de la peinture acrylique.

Üzerinizde boya var.

- Tu as, sur toi, de la peinture.
- Vous avez, sur vous, de la peinture.

Dikkat! Islak boya.

Attention ! Peinture fraiche !

- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.

Cette peinture part facilement.

Ellerim boya ile lekelendi.

- Mes mains sont maculées de peinture.
- Mes mains sont tachées de peinture.

- Boyası çıkmış.
- Boya kalkmış.

La peinture est partie.

Lütfen kapıyı beyaza boya.

S'il vous plait, peignez la porte en blanc.

Duvar boya ile kaplıydı.

Le mur était couvert de peinture.

Evlere boya badana yapıyorum.

Je suis peintre en bâtiment.

Sulu boya ile boyamayı seviyorum.

J'adore peindre à l'aquarelle.

Beyaz boya odaya ışık katacaktır.

Le blanc éclaircira la pièce.

Kapının üzerinde ıslak boya var.

- Il y a de la peinture fraîche sur la porte.
- La porte est peinte de frais.

Tom bana boya yapmayı öğretiyor.

Tom m'apprend à peindre.

Çocuğun gömleğinde bir boya lekesi var.

Le garçon a une tache de peinture sur sa chemise.

Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.

Ce n'est pas du sang. C'est juste de la peinture rouge.

Her tarafı beyaz boya ile kaplandı.

Il était recouvert partout de peinture blanche.

Ben sulu boya ile boyamak istiyorum.

J'aime peindre à l'aquarelle.

Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir.

Un colorant a été injecté dans une veine du bras du patient.

Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.

Cette peinture à l'huile date du 17e siècle.

- Açılın!
- Yol ver!
- Yol ver, değmesin!
- Değmesin, yağlı boya!

- Place !
- Faites place !
- Dégagez !

Sırf gülümsemeni tekrar görmek için okyanusu boydan boya yüzerdim.

Je traverserais l'océan uniquement pour revoir ton sourire.

Boya için bir odayı hazırlama süreçte en önemli adımdır.

Préparer une pièce pour la peinture est l'étape la plus importante du processus.

- Boya duvardan aşağıya dökülüyordu.
- Duvarın boyası dökülüyordu.
- Duvarın boyası atmıştı.

La peinture se décollait du mur.

- Evimi boyattım.
- Evimi boyattırdım.
- Evime badana yaptırdım.
- Evimi badanalattım.
- Evime boya yaptırdım.

J'ai fait peindre ma maison.

Tom her zaman satın aldığı yiyeceklerde boya maddesi olup olmadığını kontrol eder.

Tom vérifie toujours qu'il n'y a aucun colorant dans la nourriture qu'il achète.