Translation of "Ayna" in French

0.009 sec.

Examples of using "Ayna" in a sentence and their french translations:

Ayna kırma.

- Ne brise pas un miroir.
- Il ne faut pas briser les miroirs.

Ayna kırıldı.

Le miroir s'est cassé.

Ayna büfenin üstündedir.

Le miroir se trouve sur le dessus du buffet.

Ayna çok kirli.

Le miroir est très sale.

Nerede bir ayna var?

Où trouver un miroir ?

Bir ayna ışığı yansıtır.

Un miroir reflète la lumière.

Ayna sofra takımı dolabının üstündedir.

Le miroir se trouve sur le dessus du vaisselier.

İkinci ayna kapının yanına asıldı.

Un second miroir est suspendu à côté de la porte.

İnsan aynaya bakar, ayna insana.

L'homme regarde le miroir, le miroir regarde l'homme.

ayna ya da video kamerayı deneyin.

entraînez-vous devant une caméra ou même devant un miroir.

Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.

Sa surface était aussi plate qu'un miroir.

En iyi ayna, eski bir dosttur.

Le meilleur miroir, c'est un vieil ami.

Küçük bir ayna satın almak istiyorum.

J'aimerais acheter un petit miroir.

Bir ayna aldı ve diline baktı.

Il prit un miroir et se regarda la langue.

Kırık bir ayna kötü şans getirir.

Un miroir brisé porte malheur.

"Ayna, ayna söyle bana, benden güzel var mı bu dünyada?" ve ayna her zaman şöyle cevap verirdi:"Siz, kraliçem, en güzeli sizsiniz!"

« Miroir, petit miroir, Quelle est la plus belle de tout le pays ? » Et le miroir répondait toujours: « Vous ma reine, êtes la plus belle de toutes. »

O bir ayna aldı ve dilini inceledi.

Il prit un miroir et examina sa langue.

- Gölün yüzeyi aynaya benziyor.
- Göl ayna gibi.

La surface du lac est presque comme un miroir.

Julia bir ayna alır ve gözlerinin önüne tutar.

Julia prend le miroir et le tient devant ses yeux.

çabalar ve onların önüne berrak bir ayna koyuyor olmak.

on essaie de mettre un miroir lucide devant les gens.

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.

Les deux miroirs qui se faisaient face créaient une répétition de l'image qui s'étendait à l'infini.