Translation of "Şunu" in French

0.010 sec.

Examples of using "Şunu" in a sentence and their french translations:

- Ver şunu!
- Versene şunu!

Passe-le-moi !

şunu sordu;

Il m'a demandé :

Kes şunu!

Arrête ça !

Şunu dinle!

- Écoute ça !
- Écoutez ça !

Şunu alacağım.

- Je vais prendre celui-là.
- Je vais prendre celle-là.

Durdur şunu.

- Arrête ça !
- Arrête ça !

Şunu beğendim.

- J'aime celui-là.
- J'aime celle-là.

Şunu yapayım.

Laisse-moi faire ça.

- Kâle al şunu.
- Şunu kâle al.

- Penses-y.
- Réfléchis-y.
- Songes-y.
- Songez-y.

- Acıyor! Kes şunu!
- Canım yanıyor! Kes şunu!
- Canım acıyor! Kes şunu!

Aïe ! Arrête !

Şunu biliyor muydunuz?

Savez-vous qu'avant que cela n'arrive,

Şunu aklınızda tutun:

Gardez à l'esprit

Şunu düşünmeden edemedim:

Ce que je pensais en réalité, c'est que,

Şunu da biliyorum;

Mais voici ce que je sais également :

Bize şunu soracak;

nous demandera :

Şunu hayal edin:

Imaginez ceci :

Ancak şunu düşünün,

Mais, voyez ce qui arrive

Ve şunu duydum,

Et j'ai entendu :

Şunu anlamak zorundayız.

Nous devons comprendre une chose :

şunu da yapmıştı

fait ça

Kendinize şunu sorun:

Donc demandez-vous :

Şunu da söylemeliyim,

Je dois également dire

Şunu hiç bilmiyordum.

- Je n'ai jamais su ça.
- Je ne le sus jamais.

Şunu yiyecek misin?

- Vas-tu manger ça ?
- Allez-vous manger ça ?

Tom şunu seviyor.

- Tom aime celle-là.
- Tom aime celui-là.

Tom şunu kırdı.

- Tom a cassé ça.
- Tom a cassé cela.

Hah şunu bileydin.

C'est précisément le sujet.

"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.

« J'aimerais que ma maîtresse sache

Şunu söylemek için buradayım:

Je suis venu dire

Hatta şunu da söyleyebiliriz,

En fait, nous pourrions aller jusqu'à dire

O yüzden şunu unutmayın:

Alors souvenez-vous de ceci :

İnsanlara şunu dedirtebilir miyiz:

pourrions-nous amener les gens à dire,

Şunu da bilmeliydim ki

J'aurais dû savoir,

Yerinde olsam, şunu alırım.

- Si j'étais toi, j'achèterais celui-là.
- Si j'étais vous, j'achèterais celui-là.

- Onu istemiyorum.
- Şunu istemiyorum.

Je ne veux pas de ça !

Şunu yapmayı kessen keşke.

- J'aimerais que tu arrêtes de faire ça.
- J'aimerais que vous arrêtiez de faire ça.

Tanrı aşkına, şunu kes!

Pour l'amour de Dieu, arrête ça !

Yapma şunu. Tom'u ağlatıyorsun.

Ne fais pas ça. Tu fais pleurer Tom.

Şunu parmağınıza takabilir miyim?

- Je peux mettre ça sur ton doigt ?
- Je peux mettre ça sur votre doigt ?

Şunu kolunuza takabilir miyim?

- Puis-je placer ça sur votre bras ?
- Puis-je placer ça sur ton bras ?

Sizden şunu düşünmenizi rica ediyorum:

J'aimerais vous demander de réfléchir à ceci :

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

Par exemple :

Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki

Je suis ici pour nous rappeler à tous

Şunu öğrendim ki duygusal stres

Le stress émotionnel, je l'ai appris,

Tamam, bu iyi. Şunu indirelim.

C'est bon. On la redescend.

şunu da söylememe izin verin:

mais avant ça,

Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,

Laissez-moi être bien claire :

O asker bana şunu öğretti,

Ce soldat, m'a-t-il appris,

Ama yıllardır şunu anlatmaya çalışıyoruz;

mais cela fait des décennies que nous essayons de faire en sorte

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

Les gens en Europe disent

Hmm burada şunu çıkartabilir miyiz?

hmm pouvons-nous obtenir ceci ici?

şunu belirtmekte de fayda var

il convient également de mentionner

O insanlar konuştuğunda şunu diyebilin

quand ces gens parlent, vous pouvez dire

Bazı kızlarımız da şunu söyler

Certaines de nos filles disent aussi

Yarasa1 isimli takipçimiz şunu söylemiş

Notre disciple nommé Bat1 a dit

Şunu siz de görüyor musunuz?

Voyez-vous ça, les mecs ?

Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.

Arrête ! Tu la mets mal à l'aise !

Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

Pouvez-vous répéter cela, s'il vous plaît ?

Onlara şunu ona vermelerini söyle.

Dis-leur de le lui donner.

- Yap!
- Onu yap!
- Yap şunu!

Fais-le !

Biz beyin hakkında konuşurken, şunu bilmelisiniz,

quand on parle du cerveau, il faut que vous sachiez que,

Dizini bük, sonra şunu, sonra bunu.

Plie le genou et fais ceci et cela.

Ama şunu anlamalarını nasıl sağlarım bilemiyorum,

Je ne sais pas comment leur faire comprendre

Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz

Pourtant nous disons aux gens à la frontière :

Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki

Nous avons également montré dans cette étude

Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;

Avec ces animaux adorables, j'ai appris une chose :

Sadece sözümüzü kesmeyin, bırakın artık şunu.

Arrêtez de nous interrompre, arrêtez.

Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:

Il prend le microphone et dit :

Bugün burada, şunu teklif etmek istiyorum:

je veux proposer ici, aujourd'hui,

Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için

La psychologie nous dit que pour créer de l'implication,

Bu adam zamanında şunu da söylemişti

cet homme avait dit cela à temps

İlhan Ozgoncu ismindeki arkadaşımız şunu söylemiş

Notre ami nommé İlhan Ozgoncu a dit

Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş

Un public nommé Ignorant a dit ceci

Gökhan Akdemir isimli takipçimiz şunu söylemiş

Notre disciple Gökhan Akdemir a dit ceci

Batıkan isimli takipçimiz ise şunu söylüyor

Notre disciple nommé Batıkan dit ceci

Aslında kısacası Da Vinci şunu diyordu

En fait, en bref, Da Vinci disait

Şunu unutmayın,bir şeyi bedavaya alamazsınız.

N'oubliez pas que vous ne pouvez rien acheter gratuitement.

- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.

Les femmes adorent ça.

- Ye bunu!
- Ye şunu!
- Al sana!

- Mangez-le !
- Mange-la !

- Şunu yapma.
- Onu yapma.
- Bunu yapma.

- Ne fais pas cela.
- Ne fais pas ça.
- Ne faites pas ça.

Şunu hatırlayın; uzun süreli hafıza zaman alır

Souvenez-vous que la mémoire à long terme requiert du temps.

Bir ekonomistim ve size şunu söyleyebilirim ki

parce que je suis une économiste, et je peux vous dire,

Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.

Ou si je leur avais dit : « Vous voyez cette ville, là-bas ?

Ama çocuk beni şunu söyleyerek ikna etti,

mais le gamin m'a convaincu en disant :

Ne yaptıklarına baktın ve sonra şunu buldun

vous les avez observés et vous avez trouvé :

Sistemde geçirdiğim onca yıldan şunu söyleyebilirim ki

Mais des décennies dans le système m'ont appris

Işte o arkadaşımız bize şunu yapmıyor mu?

Cet ami ne nous fait-il pas cela?

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

Un ami nommé Rifat58 a déclaré que

- Onun hakkında ne düşünüyorsun?
- Şunu nasıl buluyorsun?

Qu'en penses-tu ?

Hangisini alacaksınız, bunu mu yoksa şunu mu?

Lequel choisis-tu, celui-ci ou celui-là ?

- Şunu kısabilir misin?
- Şunun sesini kısabilir misin?

- Tu peux mettre moins fort?
- Tu peux baisser le son?

Beni düşündürdü, bana şunu sordurttu: "Ama dur biraz..."

en me faisant douter et je me dis : « Attends...