Translation of "Söylemeye" in Finnish

0.003 sec.

Examples of using "Söylemeye" in a sentence and their finnish translations:

Şarkı söylemeye başladı.

Hän alkoi laulaa.

Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

En ymmärrä mitä hän yrittää sanoa.

Tom ebeveynlerine söylemeye korkuyordu.

Tomia pelotti kertoa asia vanhemmilleen.

Ona söylemeye cesaret edemiyorum.

En uskalla puhua hänelle.

Tom ne söylemeye çalışıyor.

Mitä Tomi yrittää sanoa?

Tom şarkı söylemeye başladı.

- Tom alkoi laulaa.
- Tom rupesi laulamaan.

Bunu Tom'a söylemeye çalış.

Yritä sanoa tuo Tomille.

O şarkı söylemeye başladı.

Hän alkoi laulaa.

Tom ne söylemeye çalışıyor?

Mitä Tomi yrittää sanoa?

Tom'a ne olduğunu söylemeye niyetliyim.

Aion kertoa Tomille mitä tapahtui.

Allah aşkına ne söylemeye çalışıyorsun?

- Mitä ihmettä sinä yrität sanoa?
- Mitä ihmettä te yritätte sanoa?

Bunu İngilizce olarak söylemeye çalışacağım.

Yritän sanoa sen englanniksi.

Tom'a bunu yapmasını söylemeye isteksizim.

En halua käskeä Tomia tekemään niin.

Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.

Päätin kertoa hänelle rakastavani häntä.

Zamanın para olduğunu söylemeye gerek yok.

On kai sanomattakin selvää, että aika on rahaa.

Niçin iyi haberi Tom'a söylemeye gitmiyorsun?

Menepä kertomaan Tomille hyvät uutiset.

Tom Mary'ye gerçeği söylemeye karar verdi.

Tomi päätti kertoa Marille totuuden.

Evcil hayvanlara izin verilmediğini söylemeye gerek yok.

On sanomattakin selvää, että lemmikit eivät ole sallittuja.

Tom, Bayan White'a gerçeği söylemeye cesaret edemedi.

Tom ei uskalla kertoa rouva Whitelle totuutta.

Sanırım söylemeye çalıştığın şeyi anlamak için sadece çok aptalım.

Lienen liian tyhmä ymmärtääkseni sinua.

Ne yapılması gerektiğini Tom'a söylemeye çalıştım ama o dikkat ediyor gibi görünmüyordu.

Yritin kertoa Tomille mitä täytyy tehdä, mutta hän ei vaikuttanut kiinnittävän siihen huomiota.

- Tom bir şey söylemekten korkar, değil mi?
- Tom bir şey söylemeye korkuyor, değil mi?

Tomia pelottaa sanoa mitään, eikö niin?

Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.

Huoneessa oli jäykkä tunnelma. Kukaan ei rohjennut kertoa kuninkaalle miten typerä hänen päätöksensä oli.

Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.

Matemaatikoilla on tämä yhteistä ranskalaisten kanssa: mitä ikinä yritätkin sanoa heille, he ottavat sen ja kääntävät sen omalla tavallaan ja muuttavat se joksikin täysin erilaiseksi.